Japonların Din Kültürleri - 日本の宗教文化

Merhaba dostlar,

Bugün çok saygı duyduğum ve bir o kadar da bende merak uyandıran Japonların kültürel yapılarına ilişkin bir dizi bilgiler sunacağım. Bu ilk bölümde Japon halkının dini inanışlarının kültürel yapılarıyla nasıl bir sentez oluşturduğuna göz gezdireceğiz. (ハロー・フレンド, 私は、今日非常に尊敬され、私も興味を持っている日本語の文化的構造についての一連の情報を提示します。 この第1章では、日本人が文化遺産と文化的信念をどのように統合しているかを見ていきます。)

日本人は主に「神道」の宗教を信じている。 仏教も一般的ですが、国家宗教は実際神道です...この宗教は日本人の「道の道」を意味します。

Yani... Japonlar büyük bir çoğunlukla "Şintoizm" dinine inanmaktadır. Budizm de yaygın fakat milli dinleri aslında Şintoizm... Bu dinin Japonca anlamı "Tanrıların Yolu" demektir.

神道には多くの神がいます。 これらの中で最も重要なのは妻と姉妹（izanagi）と（izanami）です。 この2つの言葉は、それぞれ「男性」と「女性」を意味します。

Şintoizm'de çok fazla ilah bulunmaktadır. Bunlardan en önemli olanlar hem eş hem kardeş olan (izanagi) ve (izanami)'dir. Bu iki kelime sırasıyla "Erkek" ve "Kadın" anlamlarına gelmektedir. 

神道によると、聖なるテキストはこれらの神々によって作られています。 彼らは人間として生まれ、結婚し、病気になる。 彼らは嫉妬深く、ネットで、さらには死んでいる。

Şintoizm'e göre kutsal metinler bu ilahlar tarafından yapılmaktadır. Onlar da biz insanlar gibi doğmakta, evlenmekte, hastalanmaktadır. Kıskanırlar, ağlarlar ve hatta ölürler.

彼らの信念によると、 兄弟姉妹である天国の神（伊奈）と地球の神（いざなみ）は、日本の島々や他の「自然の力」を生み出しました。

İnançlarına göre; hem kardeş hem karı-koca olan Gök Tanrı (İzanagi) ve Yer Tanrı (İzanami) Japonya'da bulunan tüm ada ve diğer "Tabiat Tanrılarını" doğurmuşlardır.

一般的な情報によると、日本には約800万の神がいる。 それは山、川、火、雷、嵐、雨のような気象イベントの神であるので、あらゆる職業の神があることは興味深い。

Genel bilgiye göre Japonya'da 8 milyon civarında tanrı vardır. Dağ, ırmak, ateş, gök gürlemesi, fırtına, yağmur gibi hava olaylarının ilahları olduğu gibi  ilginçtir ki her mesleğe ait ilahlar vardır.   

日本人はシンプルでシンプルな礼拝をすることを好む。 崇拝したい人は、イスラム教徒を敬遠しながら、モスクの手、顔、足を洗う。 彼は寺院の貴重なものの前にひざまずいています。 彼は礼拝を終えて外出する。

Japonların ibadet şekilleri sade, basit şekilde yerine getirmeyi tercih ederler. İbadet etmek isteyen kişi mabede gider, elini, yüzünü ve ayaklarını biz müslümanların abdest alması gibi yıkarlar. Mabetteki kıymetli eşya karşısında diz çöker. İbadetini tamamlar ve dışarı çıkar.

神道の信念によれば、死ぬ者はみな神です。 彼らによると、家族は宗教であり、家族が子供の場合、それは寺院です。 人々に対して義務を果たす人は、生計に対して義務を果たしたとみなされます。

Şintoizm inancına göre ölen herkes Kami olur. Onlara göre aile bir dindir, aile ocağı ise tapınak görevi görür. Ölülere karşı görevini yapan insan, yaşayanlara karşı da görevini yapmış sayılır.



今日、神道の人口は約1億人と推定されています。

Günümüzde Şintoistlerin sayısı 100 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir.

一般的に、日本人は、世界は善良で悪霊に満ちていると信じています。

Genellikle Japonlar dünyanın iyi ve kötü ruhlarla dolu olduğuna inanırlar.

最後の発見：サルダの湖...

こんにちは私の親愛なる読者、

あなたは休日に短い逸話を書くのを目撃しています。 私はまた、処女性、非ビザ国、ギリシャ、アメリカについては、特に家庭で好まれるべき場所を区別しました。

澄み切った海が好きなモルディブは、多くの人の夢を飾りますが、なぜもっと便利な釣り場に行くべきですか？ たとえば、「サルダの湖」...

サルサ湖はBurdur州の境界内でまだ発見されていない観光の豊かさです。 好奇心のもう一つの問題は、この美しさの味は十分に取り除くことができるので、それは湖で笑われることができますか？ 私はあなたを探しました。私はこの結果を得ました。 はい、レイク・シャドーの名前を聞いて湖を渡った人は、湖の近くにある「危険な、湖に入ることを禁じられている」という標識を見ることを躊躇しています。 これは非常に正常です。 私がSapanca湖に行くとき、私は同じ印を見る。 私は湖の中に水が入るのはどれほど危険なのか考えたくありません。

私はあなたが "Saldaの湖"で平和に泳ぐことができると表明しなければなりません。天気はソルトレークでのキャンプに国内および外国人観光客の誘致、既知の温暖化、特に顔に、素敵な体験となるでしょう。ソルトレイクは、トルコのクリアできれいな水と湖ですので。

「湖は危険で入ることを禁じられている」サインはちょうど信号を受信するために、自治体の責任として、刺激のとおりです。過去にサルダ湖で溺れた出来事もありました。最後の溺死は約10年前に起こった。しかし、これらの悲しい出来事を見ることは、私たちが持っている人々の過失行為によるものです。最初のけいれんでは、発作が十分に水、疲労、パニックの入り口に小さな子供と明らかに無意識スイミングとその家族の世話をするために障害（てんかん、等。）、失敗を渡された...私はアルコールも湖に入るカウント取ることはありません...



要約すると、すべての湖、各海に溺れてしまう危険があります。 「サルダの湖では、それ以上に溺れることはありません。

モルディブは、ソルトレイクに認識されているので、トルコについてのもう一つの印象は、火星には生物学的および表面構造に似ている地球上の2つの場所のひとつです。

それだけではありません...白い砂浜のそばにあるサルダ湖には、美しい美しさがあります。清潔な水、空気、青、 泥浴...それは専門家によって泥浴は無数の用途であると言われています。 皮膚疾患、にきび、関節痛、乾癬、治癒に問題があるような粘液が見つかります。 毛穴を開けたり、セルライトや亀裂を処理したり、浄化効果を発揮したり、ニキビやニキビを消毒効果で消毒したり、しわを取り除いたり、疣贅を吸収する性質があることが知られています。 肌のすべりは肌を伸ばし、若く感じさせます。




サルダの影は良い経験であり、私たちはいつもすばらしいことです...
SALDA GÖLÜNE GİDERSENİZ, İYİ KEŞİFLER DİLERİZ BİZ DE O ZAMAN...

Bir Meydan Okuyuş: TITANIC

31 Mart 1910... White Star Line şirketi, o dönemin en iyi buhar makinesini yapmıştı. Özel bir tersanede yapımı gerçekleştirilen ve yapımı 26 süren süper lüks geminin adı TİTANİC idi. Gemi 1912’de tamamlandı ve 10 Nisan 1912 sabahı yolcularını misafir etmeye başladı. Kaptan John Smith İngiltere Southampton’dan ayrılan geminin rotasını önce bir Fransız limanı olan Cherbourg’a, oradan da İngiltere sahillerinden Queenstown’a çevirdi. 

14 Nisan 1912 gecesi... Saat 23:39... İçeride müthiş bir parti var ve müziğin seyri, geminin misafirlerini esir almış durumda. Ama dışarıda olağan olmayan birşeyler dönüyor. Gemi, gözcülerin yoğun sis sebebiyle fark edemedikleri bir buz dağına tam gaz ilerliyor. Belki de Titanic`in o heybeti ve muhteşem teknolojisine çok güvenmeyip radyo sinyalleri dikkate alınmış olsa her şey çok farklı olabilir hatta tarih yeniden yazılabilir. Ama bu yapılmıyor tabi, 20 dakikalık bir dikkatsizlik ve kibir yerini felakete bırakıyor. Sonuç, buz dağı gemiyi sancak tarafından bıçağın kağıdı kesmesi gibi kesiyor. Gemide sadece 20 adet filika bulunmakta ve bu filikalar sadece 1,178 kişiyi taşıyabilecek kapasitede. Ama geminin yolcu sayısı 2,435+892 mürettebat...

Toplamda 3547 kişiyi barındıran bu muazzam süper gemi aslında yola çıkmadan kendi felaketini hazırlamıştı. Neden derseniz, gemiye biniş biletlerinin arkasında şu ibare geçmekteydi: "Tanrı'nın Dahi Batıramayacağı Gemi Yolculuğuna Hoşgeldiniz"... Filikalar indirilmeye başlandığında kaptan John Smith ilk önce kadınlar ve çocukların indirilmesini emretmişti. Gemi orta kısmından ikiye ayrılmış durumdaydı ve birçok kişi gemiden suya düşerek hayatını kaybetti. 

Kuzey Atlantik’te batan Titanic ilk ve son yolculuğunu yaşadı. Tahminen 2 saat 40 dakika gibi bir sürede de battı. Kaptan John Smith’in ölümü hakkında bazı rivayetler döner durur. Kimilerine göre silahla intihar etmiştir, bazı kaynaklara göre de gemiyle birlikte canlı olarak sulara gömülmüştür. Kimbilir... Bir diğer ilginç nokta da gemi batarken içinde Türk vatandaşların bulunduğu konusudur. Ancak ulaşılan yolcu listesinde Türklerin yolculuğa çıkmaktan vazgeçip yerlerini başka yolculara sattığı yönünde bilgiler bulunmaktadır. 

Not: Titanic, eski Yunan mitolojisinde dünyayı yöneten tanrılar anlamı taşımaktadır. Diğer bir anlamı da "dev gibi büyük"tür. Üretici firma bu ismi verirken ve yolculuk biletlerine "Tanrı'nın Dahi Batıramayacağı Gemi Yolculuğuna Hoşgeldiniz" şeklinde bir ibare yazdırırken muhtemelen kibirlerine yenilip bir meydan okumaya davetiye çıkartmış olmalılar. 

Bağırsak Sorunlarına Çözüm Önerileri

Merhaba arkadaşlarım,

Arada sağlık üzerine yazdığım oluyor. Doktor değilim elbette, ama hayatı kolaylaştırıcı şeyleri araştırmayı seviyorum, hele hele ki çevremdekilerin yaşadıkları sorunlara eğilmeyi, onlara yardımcı etmeyi...

Bugün konumuz belki de etrafımızla çok paylaşmadığımız, ama bize büyük sorun teşkil eden bir sağlık problemi: Peklik... Ki biz pekliği halk arasında "Kabızlık" olarak biliyoruz. Kabızlık, çoğunlukla haftada 2 defadan az, sert ve zor biçimde parça parça dışkılamaya ve bununla birlikte karnımızda ağrı, şişkinlik ve huzursuzluğa neden olur. Bazen yaşam kalitesini ortadan kaldıracak hale bile gelebilir. Bu vaziyette şunu söyleyebiliriz, bağırsağın beslenme faktörleri, stres gibi çevresel durumlara duyarlılık artmış olabilir.

Bu tip rahatsızlıklar, kalp, tansiyon gibi ırsi nedenlerle de oluşabilir. Bunun örneklerine aileniz yada çevrenizde görebilirsiniz. Genetik yapınız değiştirilemez ama kontrol altına alınabilir. Bunu da düzenli ve sağlıklı beslenerek gerçekleştirebiliriz. Çoğunlukla bağırsak boşaltıcı ilaçların kullanımı organın doğal ritmini bozabilir. Buna izin veremeyiz. 

İşte çeşitli öneriler...:

• Sulu tencere yemeklerini sofradan eksik etmemek gerekir. Fasulye bu bakımdan oldukça kıymetli bir gıdadır. 

• Sıklıkla çorba (hazır çorba olmamak kaydıyla) içilmesi de bu anlamda faydalıdır. 

• Çok aşırıya kaçmadan ekmek tüketiminin (özellikle tam buğday yada kepekli) kolon kanserinden korunma bakımından yararı tartışılmaz derecededir. 

• Yeterli derecede sebze-meyve tüketimi gerekir. Özellikle lifli meyve ve sebzelerin tercih edilmesi önerilmektedir. İncir, armut, dut, bezelye, enginar, bamya, kabak, şalgam, fasulye, nohut, mercimek, ceviz, badem, fındık bu gıdalardandır.

• Aşırı çay, kahve, alkollü ve gazlı içecek tüketimini bırakmalısınız. 

• Gereksiz ilaç veya bitkisel ürünlerin kullanımını durdurmalısınız.

• 'Su' vazgeçilmeziniz olsun. Düzenli su içme alışkanlığı yaratırsanız bağırsaklarınızın daha rahat ve düzenli çalışması sağlanmış olur. Özellikle kış aylarında "ılık su"yu tercih edin.

• Sürekli hareket bağırsakların en yakın dostudur. Çoğumuz masa başı işlerde çalışıyoruz ve egzersizden uzağız. Bu durum, bağırsaklarımızın ve totalde sindirim sistemimizin düzenli çalışmasını sekteye uğratıyor. Buna stres de eklenince sorun büyüyor. Haftada en az 3 gün 20-30 dakika süre ile tempolu yürüyüş yapmaya gayret gösterin. Yüzme imkanınız varsa yüzün de... 

Bir öneri daha getirmekte fayda görüyorum. Doktor bir arkadaşım tavsiyede bulunmuştu bu hususta. Bunlar genelde ayıp karşılansa da burada konu sağlık ve bazen sağlık söz konusu olduğunda ayıp mayıp dinlememek gerekir. Büyük tuvaletinize çıkarken, oturma konumunda çok önemlidir. 

Tuvalete her gidişinizde çömelmek sıkıntı verici bir hal alıyor olabilir. Ama sağlıklı olduğu yapılan araştırmalarda da kanıtlanmıştır. Şöyle açıklayayım: 

Çömelerek dışkılamak yüzyıllar öncesinden gelen bir alışkanlıktır aslında. Ve sadece biz insanlar değil hayvanlar tarafından da tercih edilen bir şekildir. Modern tuvaletlerin icadından sonra kabızlığın, hemoroid ve apandisit sorunlarının arttığı yine yapılan tıbbi araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır. Yukarıdaki ilk resimde, oturma pozisyonu 90 derecelik bir açı oluşturmakta ve dışkının bağırsakları zorladığını ifade etmektedir. Çömelme pozisyonunda bağırsaklar büzüşmeye başladığından dışkı çıkışı da kolaylaşmaktadır. Alaturka olarak bilinen eski tuvaletlere dönmeye gerek yok bunun için... Alafranga ile devam ederken ufak aparatlarla da 45 derecelik açının sağlanması söz konusu.

Vaka-i Vakvakiye; Diğer Adıyla "Çınar Vakası" (31 Mart Vak'ası)

Çok küçükken ablam, doğumgününde "bugün vaka-i vakvakiye" diye evde döner dolaşırdı. Ben de "ördeklerle ilgili bir vaziyet midir, ördeklerin doğumgünü müdür?" diye anlamsız gözlerle onu izlerdim. Çok zaman sonra tarih derslerine merakım arttığı dönemde aslında kanlı bir olayın yıldönümü olduğunu öğrendim. Halbuki bu olayın tarihi ile 31 Mart'ın bir ilgisi de bulunmamaktaydı. Yine Osmanlı tarihine gözattığımda farkettim ki 31 Mart, bir ayaklanma olayının anatomisiymiş.

Çınar Vakası denilen bu olay şöyle gelişmiştir: 4.Mehmet‘in saltanatı sırasında İstanbul’da Ağustos 1656’da sadrazam olan Süleyman Paşa, sürüp giden nakit ihtiyacı ve darlığını gideremediği; askerin aylığını ayarı bozuk akçeyle verdiği için ekonomik anlamda askerlerle saray arasında sorun çıkmıştır. Askerler, alışverişlerini bu ayarsız parayla yapmak istediklerindeyse esnafla karşı karşıya gelmişler ve türlü olaylar ortaya çıkmıştır. Bu sırada Girit’ten dönen 200 kadar yeniçeri, 9 aylık alacaklarını alamadıklarını bahane ederek ayaklanırlar. Bu ayaklanmaya sipahiler de katılır. 4 Mart 1656 Cumartesi günü, isteklerini saraya bildirirler. Asilerin istekleri doğrultusunda yeniçeri ağası, kul kethüdası ve bazı ocak subayları değiştirilir. Nasihat için asilerin toplandıkları Atmeydanı’na (bugünkü Sultanahmet Meydanı) o gün ve ertesi gün gönderilen görevlilerin çabaları da sonuç vermez. Ayaklanmanın kolaylıkla bastırılamayacağı anlaşılınca padişah 4.Mehmet, Alay Köşkü’nde ayaklananların elebaşılarını kabul eder; öldürülmelerini istedikleri 30 asiden bazıları öldürülür ve cesetleri Atmeydanı’ndaki büyük çınar ağacına asılır. İşte bu yüzden olay "Çınar Vakası" olarak kabul görür. Kimi kaynaklara göre bu olayın başka bir adı da Vak’a-i Vakvakiye’dir. 

Vakvak, söylenceye göre, meyvesi insan başı olan bir cehennem ağacıdır. Çınar ağacına asılan insanlardan ötürü benzetme yapılarak olaya bu ad verilir. Ayaklananlar, 8 Mart 1656 günü, öteki kaçakların bulunup idam edilmeleri koşuluyla dağılırlar, dükkânlar yeniden açılır. Ayaklanmacı elebaşılar, bu olaydan sonra meydan ağaları olarak ün salıp büyük etki kazandılarsa da olaydan 2 ay sonra 8 Mayıs 1656’da, Sadrazam Boynuyaralı Mehmet Paşa tarafından "sarayda toplanıyoruz" bahanesiyle divana çağrılırlar ve öldürülürler. Ayaklanmanın öteki ileri gelenleri de, kent kapıları iki gün kapatılıp ele geçirilerek öldürülürler.

Yunan Adalarına Gidiyoruz... Hazırlanın...

Bir gezi rehberiyle daha beraberiz değerli dostlarım. Bugün sizlere Yunan adaları hakkında bilgi vermeye gayret edeceğim. 

Yunan adaları artık Türkiye’deki tatil seçeneklerinden biri halini almış durumda. Birçok adadan oluşan Yunanistan'da seyahat etmeden önce bu yazıyı mutlaka okumanızda yarar görüyorum. Öncelikle, hemen hemen bütün Yunan adaları deniz turizmi bakımından uygun; yeme-içme gurmeleri açısından da oldukça ekonomik. Tarihi eserler kısmına girmiyorum, zaten en az bizim topraklarımız kadar zenginler.

Derlemeye şöyle başlamalıyım: Yazıyı hazırlarken Türkiye’den Yunanistan sınırını geçmeyi planladığınız araçları dikkate aldım. Ayrıca, Türkiye sınırından feribotla geçerken uygulanan kapıda vize uygulaması maalesef diğer şekillerde geçtiğinizde olmadığı için önceden "Schengen vizesi" almanız gerekmekte.

Feribotla Gidebileceğiniz Yunan Adaları

1. Midilli Adası (Lesvos/Lesbos)

2. Sakız Adası (Chios)

3. İstanköy Adası (Kos)

4. Sisam Adası (Samos)

5. Rodos Adası

6. Kızılhisar Adası (Meis, Kastellorizo)

7. Sömbeki Adası (Simi)

Otobüsle Gidebileceğiniz Yunan Adaları

8. Taşöz Adası (Thassos)

9. Semadirek Adası (Samothraki)

Uçakla Gidebileceğiniz Yunan Adaları

10. Santorini Adası

11. Mikonos Adası

Midilli Adası

Feribota binelim ve Midilliyle başlayalım. Yunan adalarının yüzölçümü en geniş olanlarından Midilli Adası... Ayvalık’tan direkt feribot seferiyle geçebilirsiniz. Feribot 1,5 saat sürüyor ve fiyatı 20 Euro. Verilebilir bir ücret... Feribotun yanaştığı liman olan "Mitilini" gayet hareketli bir liman kenti. Adanın içinde ulaşım olmasına rağmen Midilli ve diğer Yunan adaları arabayla daha iyi gezilebilir.

Sakız Adası

Güzel plajlar arıyorsanız ziyaret edeceğiniz yer Sakız Adası. Çeşme’den feribot aracılığıyla yarım saatte ulaşabileceğiniz adaya giden feribotların tek gidiş fiyatı tek gidiş fiyatı 22 Euro iken gidiş dönüş fiyatı 25 Euro. Araba kiralarsanız Pirgi, Mesta ve Anavatos köylerine uğramayı ihmal etmeyin.

Kos Adası

Bodrum'da tatil yapmayı planlıyorsanız "Yunan adalarına da gitmiş olmalıyım" diyebilmek adına Kos adasına günübirlik gidebilirsiniz. Feribot yaklaşık 45 dakika sürüyor. Tek yön ücreti 17 Euro iken, aynı gün dönüşlü bilet almanız halinde ödeyeceğiniz ücret 19 Euro olacak. Bu ada çok da büyük bir ada değil, sadece liman kısmı hareketli ve büyük bir tarihi zenginliği mevcut.

Samos Adası

Yunan adaları arasında en yeşil, en doğallarından biri de Samos Adası... Kuşadası’ndan feribotla 45 dakikalık bir mesafede... Feribota 25 Euro ödeyeceksiniz. Kos'a nazaran bu adanın limanı değil güneyinde kalan "Pythagoreio" merkezi daha hareketli. Burası matematik ustası "Pisagor"un da doğumyeri olarak biliniyor. Adanın tek kumsal plajı olan "Psili Ammos" ülkemize en yakın nokta konumunda.

Rodos Adası

Adını tarih kitaplarında en fazla duyduğumuz Yunan adasıdır Rodos. Bir dönem Rodos Şövalyelerine ev sahipliği yapan adaya feribotla gitmeniz mümkün ama ödeyeceğiniz 40 Euro (tek yön) biraz tuzlu geliyor insana. Ama yine de gidilir mi derseniz, görmezden gelinemez :)

Meis Adası 

(Bizim dilimizde Kızılhisar), en küçük Yunan adalarındandır. Kaş’tan feribotla 20 dakikalık bir sürede geçilebilir ve ödemeniz gereken tutar 25 Euro tutmaktadır. Adada konaklama imkanı oldukça az, dolayısıyla rezervasyonunuzu çok çok önceden yapmanız tavsiyemdir. Kaş merkezinde konaklayıp günübirlik giden bir arkadaşıma daha pahalıya mal olduğunu söyleyebilirim. Tecrübe sabittir.

Simi Adası

Simi Adası bizde Sömbeki Adası olarak geçer. Datça’ya yakındır. Birinci seçenek olarak Bodrum’dan haftada iki kez kalkan feribota binmek ve 63 Euro ödemek suretiyle gidilebilir. Diğer yandan da 2.seçenek olarak Marmaris’ten Rodos’a geçip oradan Simi’ye geçmek de mümkün. Bu da 1 saat 45 dakika süren ve 42 Euro artı 52 Euro tutuyor ki tuzlu gelir. Kos yada Rodos ziyareti yapacaksanız o zaman uğramanız sizi zora sokmaz ekonomik anlamda.

Thassos Adası

Gelelim otobüsle nerelere kadar uzanabileceğimizi görmeye... Yurtdışı planlarımızda son zamanlardaki gözde ada "Thassos" (Taşöz) için otobüsle önce  İskeçe’ye, oradan da saat başı kalkan feribotlar aracılığıyla Keramoti’ye gitmeniz gerekiyor. Feribot 25-30 dakika kadar sürüyor ve 4 Euro ödüyorsunuz. Muhteşem bir deniz arıyorsanız, burayı kaçırmayın derim.

Semadirek Adası

Henüz fazla keşfedilmemiş Yunan adalarından biri olan Semadirek Adası aslında cennetin dünyada suret bulmuş hali. Yeşili yeşil, mavisi mavi... Doğasına el değmemiş gibi bir yer işte... Önce Dedeağaç’a otobüsle geçip oradan günde bir kez kalkan ve ücreti 10 Euro olan feribotu kullanabilirsiniz.

Santorini Adası

Santorini de son zamanlarda favori haline geldi, hatta moda oldu. Ülkemizden bu adaya direkt uçuş yok. "Yunan adaları cruise turu"na katılmayacaksanız 3 uçuş seçeneğiniz bulunuyor. Mikonos’tan da uçabilirsiniz, Atina’dan da, Selanik’ten de. Bence ulaşımdan kaçamayacağınız gerçeğini göz önüne alırsak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün evini ziyaret etme olanağı bulma açısından da Selanik'ten uçmanız önerilir. Adanın merkezi dışında da konaklama imkanları var.

Mikonos Adası

Mikonos adasına ise Türkiye'den direkt uçuş bulunuyor. Ancak bilet fiyatları malesef ki yaz aylarına doğru altın gibi yükselişe geçiyor. Bu nedenle yaz tatilinizi Mikonos'ta geçirme planınız varsa bu planınızı önceden yapmanız gerekir. Midilli’den 9 saatlik bir feribot imkanı da var ama neden 1 saatte uçmak varken 9 saat deniz yolculuğu çekesiniz ki?

Bu yazılarımı da kaçırmamanızı öneririm:

Salda Gölü
Vizesiz Gidilebilecek Ülkeler
Huzurlu ve Mutlu Bir Tatil

Son Keşif: Salda Gölü...

Merhaba değerli okurlarım,

Tatil üzerine kısa anektodlar içeren yazılar yazdığıma şahit olmuşsunuzdur. Bakir koylar, vizesiz ülkeler, Yunanistan, Amerika derken yurtiçinden özellikle tercih edilmesi gereken bir yeri ayrıca ayırdım.

Tertemiz denizi ile favori olan Maldivler bir çoğumuzun hayallerini süslüyor ama daha uygun fiyata daha yakın bir yere neden gidilmesin? Örneğin "Salda Gölü"ne...

Salda Gölü, Burdur ili sınırları içerisinde henüz keşfedilmeye başlanan bir turistik zenginlik. Merak konusu bir diğer husus ise bu güzelliğin tadı yeterince çıkarılabiliyor mu, yani bu gölde yüzülebilir mi? Sizin için araştırdım ve şu sonuca ulaştım. Evet, Salda Gölü’nün adını duyup gölü ziyarete gelen misafirler, göl kenarındaki “Göle Girmek Tehlikeli ve Yasaktır” levhasına bakarak tereddüte düşüyorlar. Bu da gayet normal. Ben de Sapanca Gölüne gittiğimde aynı tabelalara rastlıyorum. İster istemez de düşünüyorum gölde suya girmek ne derece tehlikelidir diye. 

Şunu ifade etmeliyim ki "Salda Gölü"nde gönül rahatlığıyla yüzebilirsiniz. Havalar da ısınıyor malum, yerli ve yabancı turisti çeken Salda Gölü’nde kamp kurmak ve özellikle yüzmek güzel bir tecrübe olacaktır. Çünkü Salda Gölü, Türkiye’nin en berrak ve temiz suyuna sahip göldür.

“Göle girmek tehlikeli ve yasaktır” levhaları ise sadece belediyenin sorumluluk almamak adına astığı uyarıcı işaretlerdir. Geçmişte Salda Gölü’nde boğulma olayları da olmuştur. Son boğulma olayı yaklaşık 10 yıl önce gerçekleşmiş. Ama bakıldığında bu üzücü olayların yaşanması tamamen biz insanların ihmalkar davranışlarından kaynaklanmaktadır. Başta kramp, nöbetler geçirilen hastalıklar (epilepsi vb..), küçük çocukların suya girişlerinde ailelerinin yeterince dikkat etmeyişi, yorulma, panik ve tabii ki bilinçsiz yüzme… Alkol alıp da göle girenleri saymıyorum bile...

Özetle; her gölde, her denizde boğulma riskimiz bulunuyor. "Salda Gölü’nde" bundan daha fazla oranla değil boğulma riskiniz. 

Türkiye'nin Maldivleri diye tanınan Salda Gölü hakkında bir diğer çarpıcı bilgi de, dünya üzerinde Mars gezegeni biyolojik ve yüzeysel yapısını andıran 2 yerden biri olması. 

Sadece bu da değil... Bembeyaz kumsalları, temiz suyu, havası, maviliği, manzarasının yanında Salda Gölü’nün sizlere sunduğu diğer bir güzellik daha mevcut; çamur banyosu… Uzmanlar tarafından çamur banyosunun sayısız faydası olduğu söyleniyor. Cilt hastalığı, sivilce, eklem ağrıları, sedef gibi problemleri olanlar bu çamurlarla şifa buluyorlar. Cildi yumuşatma, gözenekleri açma, selüloit ve çatlak tedavisi ve toparlama etkisi, antiseptik tesiri ile akne ve sivilceleri yok etme, kırışıklıkları giderme, siğilleri absorbe etme özellikleri bulunduğu biliniyor. Cilde sürülen çamur cildi gerdiriyor ve genç hissetmenizi sağlıyor.

SALDA GÖLÜNE GİDERSENİZ, İYİ KEŞİFLER DİLERİZ BİZ DE O ZAMAN...

Bu yazılarımı da kaçırmamanızı öneririm:

Vizesiz Seyahat Edilebilecek Ülkeler
Yunan Adaları
Huzurlu ve Mutlu Bir Yurtiçi Tatili İçin

Vizesiz Tatile Gidiyoruz... Hazırlanın...

Merhaba dostlar,

Amerika gezimden (2009) bu yana yurtdışına çıkmayınca, yurtdışı seyahatini veya tatil amaçlı nereye gidebileceğimizi düşünmeye başladım. Sonra aklıma işi daha da kolaya getirerek vize istemeyen ülkeler geldi. Biraz derleme yapınca ortaya çıkan sonuçları da yine sizinle paylaşmak istedim. İşte "Kısa bir tatil için yurtdışında nereye gidebilirim" diyenleriniz için vizesiz ülkeler... 

Gürcistan

1 numarada bugün en yakın komşumuz Gürcistan var. Halihazırda pasaportunuzu yanınızda bulundurun ama gerek duymayacaksınız. Nüfus cüzdanınız ile de girebiliyorsunuz. Uygun fiyatlarla güzel bir tatil yaratabilirsiniz kendinize Gürcistan'da. Batum mutlaka görülmeli, sahilinde tur atılmalı... Tiflis'te ise kültür gezisi yapabilirsiniz.

Brezilya

Biraz Güney Amerika'ya gidelim. Kıta değiştirmek isteyenler için yine güzel fırsatlar var ve 2.sıraya ben Brezilya'yı koydum. Futboluyla tanıdığımız, Rio Karnavalıyla gözümüzün gönlümüzün şenlendiği ülke olan Brezilya da vize istemeyen bir ülke.  Rio karnavalı, favelaları, Copacabana plajı, İsa heykeli, sambaları ve daha nice farklı özellikleri ile güzel bir hafta geçirme olasılığınız oldukça yüksek, ancak hırsızlık olaylarına dikkat etmek de gerekecek bu süre içinde... Vizeniz olmadan 3 ay bu ülkede bulunabiliyorsunuz

Makedonya

Vize istemeyen ülkeler listesi için 3.sırada Makedonya var. Doğal ve kültürel güzellikleri mevcut. Ülkemizde vizesiz geçiş izni veren ülke arayan turistler için bulunmaz bir fırsat. Ayrıca Makedonya’ya komşu olan Sırbistan ve Kosova’ya da vizesiz girme imkanınız var. Balkan yemeklerini ve kültürünü sevenler için mükemmel bir yer.

Filipinler ve Endonezya

Biraz Uzak Asya’ya uzanalım. Filipinler, Pasifik Okyanusu’nda yaklaşık 7.000 adası olan bir ülke. Pasifik Okyanusu’nun suları harikadır, 1 aylık süre boyunca ülkede kalma imkanınınız da olunca Filipinler uygun bir seçenek gibi duruyor. Filipinler gibi Endonezya da vizesiz girişe izin veren bir ülke. Farklı kültürleri içinde barındıran bir sosyolojik yapısı mevcut. Sahilleri muhteşem, 30 gün boyunca ülke sınırlarında kalma opsiyonu burada da mümkün.

Arnavutluk

Arnavutluk biz Türklere vize uygulamayan Avrupa ülkeleri arasında yeralıyor. Adriyatik Denizine kıyısı olan bu ülke otantik ve kültürel mirası birarada barındıran şehirleri ile Balkan turu için ideal bir seçim olabilir.

Hong Kong

Çin'e bağlı özel bir yönetim bölgesidir Hong Kong... Türkiye’ye vize uygulamıyor ve bu da bu ülkeyi güzel bir seçenek haline getiriyor. Asya’nın en büyük ticaret merkezi olan bu ülkede Doğu Asya’nın muhteşem kültürü ile iç içe bir tatil geçirebilirsiniz, değişik bir Uzak Doğu mutfağını tecrübe edinebilirsiniz.

Meksika ve Arjantin

Latin Amerika'ya yeniden uzanalım. Aslında Meksika vizesiz girişe izin veren bir ülke değil ama internetten vize işlemini o kadar kolay hallediyorsunuz ki adeta "vizesiz" giriş imkanı doğuyor size. Cancún ve Tulum gibi harika sahil kentlerinde eski Amerika uygarlıklarının izini sürmeniz mümkün. Vizesiz gidilebilen Amerika kıtası ülkeleri arasında Arjantin de var. Bu ülkede vizesiz olarak 3 ay seyahat edebilirsiniz. Latin mutfağı değişiktir, tecrübe etmekte fayda görüyorum.

Singapur

Singapur, Asya’da görülmesi gereken en renkli ülkelerden birisi olarak değerlendirilir hep. Sahilleriyle, meşhur Santosa Adasıyla, eğlence mekânları ve bir hayli farklı yemekleri ile insanı kendisine hayran bırakan bir ülkedir. Türkiye’den vize de istemiyor bu ülke.

Maldivler

Ve yılların favorisi... Hint Okyanusu’nda yaklaşık 1,200 adadan oluşan Maldivler bizden vize istemeyen ülkelerden birisi. Tadına doyulmaz beyaz sahilleri ve her ton mavi renkten oluşan harika denizi kesinlikle görülmeye değer. Ancak tabii ki köpek balıklarıyla yüzme tecrübesine erişeceksiniz bu ülkede. 

VİZESİZ MUTLU TATİLLER HERKESE :)

Bu yazılarımı da okumalısınız: 

SALDA GÖLÜ
HUZURLU TATİL
YUNAN ADALARI

Hazırlanın, Amerika'ya Gidiyoruz...

Macera dolu Amerika...

Dünya üzerinde yaşayan insanların hemen hemen tamamına yakınının hayallerini süsleyen bu ülkeye giriş zor gözükse de o kadar da zor değil. Daha doğru zor ama Amerikan Konsolosluğu, vize işlemlerinde aşırı bir zorluk çıkarmadığı gibi uzun yıllar kullanabileceğiniz bir süre de veriyor. Ama önce tabii ki başvuru sürecini başlatmanız gerekiyor.

Başvuruların en erken 90 gün öncesinden yapılması esas alınmaktadır.  Seyahat planlarınızın aksamaması adına Konsolosluk resmi tatil günlerini ve olası yoğunluğu göz önünde bulundurarak vize başvurularınızı mümkün olan en erken sürede gerçekleştirmekte fayda var.Ufak bir tavsiye, vize başvurunuz sonuçlanmadan ve konsolosluk vize bölümünce talep edilmeden otel ve uçak bileti satın almayın. 

Amerika Vize Başvurusu Nasıl Yapılır?

Amerika Konsolosluğuna kısa süreli turistik, ticari ya da aile ziyareti amaçlı seyahat gerçekleştirecekseniz, “Göçmen Olmayan Vize” kategorisinde Amerika vize başvurusu yapmanız gerekir. Amerika vizesi tipi seyahat amacına göre Turistik Vize, Ticari Vize, öğrenci ve Değişim Programı Vizesi ve Aile Ziyareti Vizesi olarak farklılık gösterebilir. Göçmen olmayan vize türünde yer alan bütün vize kategorilerinde, başvuru yapacak olanların "Amerikan Konsolosluğunun" web sitesinde yer alan online "DS-160 Vize Başvuru Formunu" doldurmaları zorunludur

Gelelim gerekli belgelere...

• Biometrik Fotoğraf

Amerika Turistik Vizesi başvurusunda biometrik fotoğraf, 5x5 cm ölçülerinde, 6 ay içinde çekilmiş, beyaz fon arkalı ve kişinin pasaportunda bulunan daha önce almış olduğu herhangi bir vize işleminde kullanılmamış olması gerekir. 

• DS-160 Vize Başvuru Formu

Amerika Konsolosluğu’nun resmi sitesi üzerinden ve İngilizce olarak doldurmanız gerekmektedir. Amerika Konsolosluğu’na vize başvurusu için alınan randevudan en geç 3 iş günü öncesinde online form doldurma işleminin bitmiş olması gerekiyor. Bu koşulun yerine getirilmemesi halinde, Amerika Konsolosluğu/Büyükelçiliği vize başvurularını kabul etmiyor. Bu durumda, tekrar randevu alınması gerekiyor. DS-160 formu üzerinde herhangi bir değişiklik, yalnızca formun elektronik olarak imzalanmasından ve Konsolosluğa gönderilmesinden önce yapılabilir. “İmzala” ve “Gönder” seçeneğini seçmeden önce girilen tüm bilgilerin doğruluğundan emin olunmalıdır.

• Amerika Turistik Ziyaretçi Vize Randevu Alımı

İnternet erişimine ulaşmanın mümkün olmadığı durumlarda, hafta içi Pazartesi-Cuma arası Saat:07:00-19:00 arası, Vize Bilgi Servisi’ni arayarak, telefonla randevu alınmaktadır.

Amerika B2 Ziyaretçi Vize randevusu için başvuru sahibinin pasaport numarası, doğum tarihi ve uyruğu ile ilgili bilgilerle, kişiye özel hesap oluşturması isteniyor. Amerika seyahat amacına uygun vize türü seçilerek, kimlik bilgileri bölümüne başvuru sahibinin nüfus cüzdan bilgileri girilmelidir. Pasaportun teslim edilmesinin istendiği kargo hizmeti seçilir. Vize başvuru ücretini ödeme şekli işaretlenerek, randevu için tarih ve saat seçeneklerine ulaşılır. Başvuru sahibine uygun bir randevu tarihi onaylanması ile işlem tamamlanmış olur.

Amerika Turistik Ziyaretçi Vize Başvurularında Bulunacak Kişi bordrolu bir çalışan ise, başvuru sahibinin bağlı bulunduğu Kurum/Şirket yetkilisi tarafından, Amerika Konsolosluğu’na hitaben (İngilizce) antetli kağıda; başvuru sahibinin görevi, maaş bilgisi, izinli olduğu seyahat tarihleri, seyahatin kim tarafından finanse edildiği ve görevine tekrar geri döneceği taahhüdünü içeren bir izin dilekçesi, imzalı ve kaşeli olarak hazırlanmalıdır.

• Pasaport

Amerika Konsolosluğu ziyaretçi vize başvurusunda kullanılan pasaportun özelliklerini; seyahat dönüş tarihinden sonra en az 6 ay geçerliliği devam eden, son 10 yıl içerisinde çıkarılmış ve pasaportun en az iki boş vize sayfası bulunan olarak belirlemiştir. Varsa, eski pasaportlarında sunulması önemlidir. Halihazırda Amerikan vizesi devam eden ancak pasaport geçerlilik süresi dolmuş olanlar yeni pasaportlarında vizenin bulunduğu sayfa hariç tüm sayfaları yetkili makamlara iptal ettirmeliler. (Mevcut Vizesi olup da seyahat edecek olanlar içindir.)

Başvuru sahibinin evli olması halinde mutlaka Evlilik Cüzdanı’nın fotokopisinin sunulması unutulmamalıdır.

• Amerika B2 Ziyaretçi Vizesi Ücreti

Amerika Turistik Ziyaretçi Vizesi Ücreti, kredi kartı ile online olarak ödenebildiği gibi kredi kartı olmayan ya da online ödeme yapmak istemeyenler için herhangi bir Türk Ekonomi Bankası şubesi Amerika Konsolosluğu hesabına yatırarak ödeme yapılabilmektedir. Bankanın ödeme karşılığında verdiği dekontun başvuru sırasında evrakların arasında sunulması unutulmamalıdır. Dekont olarak sadece orjinal müşteri nüshasının sunulması yeterlidir.

Dikkat edeceğimiz diğer hususlar...

Amerika Ziyaretçi Vize başvurusu yapan kişi Öğrenci ise; seyahatine sponsor olan ebeveynin yazdığı, seyahatin detaylarını ve seyahatin tüm masraflarının karşılandığına dair bir dilekçe sunulmalıdır. Öğrenciye sponsor olan ebeveynin iş evrakları ve ekonomik durumu da dilekçeye eklenmelidir. Nüfus Cüzdanı fotokopisi, Tam vukuatlı nüfus kayıt örneği ve anne-babanın evlilik cüzdanı fotokopisi dilekçeye eklenmelidir. Amerika seyahatine çıkan Öğrenci reşit değil ve 3. şahısla veya okulla Amerika’ya seyahat ediyorsa; Amerika Ziyaretçi Vize Talep Dilekçesi ile birlikte anne ve babadan alınan noter tasdikli İzin Belgesinin (Muvafakatname) aslını sunmalıdır.

Ülkesinde Amerika dış temsilciliği bulunmayan yabancı uyruklu kişiler, Amerika vizesi başvurularını kendilerine en yakın ülkede faaliyet gösteren Amerika Konsolosluklarına yapabilirler. Örneğin: Irak ve Suriye vatandaşları Amerika vize başvurularını Ankara Amerika Büyükelçiliği’ne yapabilirler. Amerika ziyaretçi vize başvurusu yapan T.C. İkamet İzni sahibi yabancı uyruklu ise, en az son 6 ay geçerliliği bulunan T.C. Oturma İzni Belgesi, orijinali ve fotokopisi ile birlikte sunulmalıdır.