7 Mart 2018 Çarşamba

Osmanlı'da Hortlak: Tırnova Olayı

Doğa üstü olaylar, tarihin her devrinde birçok ülkede görülmüştür, belki de görülüyor da halen. İnsan kanıyla beslenen vampirler, mezarlarından çıkıp insanları rahatsız eden yaşayan ölüler, mitolojik hikayelerde kendine yer tutan ve halk arasında anlatılıp günümüze kadar gelen iblisler, cadılar sadece bunlardan ilk akla gelen birkaç tanesi...

Ama bugün kendi topraklarımızda rastlandığı düşünülen bir olayı inceleyeceğiz: Tırnova Olayı... Osmanlı Resmi Gazetesinde kendine yer tutmuş, enteresan ve gizemli bir olaydır Tırnova Olayı.
Tırnova, günümüzde Bulgaristan sınırları içerisinde bulunan bir şehir. Sofya’nın batısındadır, 1393 senesinde, I.Bayezid tarafından ele geçirilmişti.
Olaya ilişkin olarak tarihçilerimiz de 6 Ekim 1833 tarihli Takvim-i Vekai gazetesindeki birkaç sütunluk haberden faydalanmaktadır. Haberde Tırnova Naibi Ahmet Şükrü Efendi’nin yazdığı mektubun aynen yayınlandığı gözleniyor.
Mektup dönemin dili ve resmi gazete jargonu sebebiyle gayet ağır tamlamalar ve bugün için anlaşılamayacak kelimelerden oluşuyor. O yüzden tam metniyle yayınlamak istemedim. Mektupta yazanları net bir özet halinde sizlere aktaracağım.
"Tırnova şehrinde cadı zuhur etmiştir. Görünmeyen varlıklar insanların üzerilerine taş, toprak, tabak, çanak, sahan gibi eşyaları atıyorlar. Evlere girerek bohça ve yastıkların yerlerini değiştiriyorlar. İnsanlara sorduğumuzda üzerilerine bir camış oturmuş gibi ağırlık hissettiklerini beyan ediyorlar. İki mahalle ahalisi hanelerini terk ettiler. Cadı dedikleri bu varlıkların ahaliye zarar vermesi üzerine, cadıcılık ile meşhur olan Nikola namlı birisiyle 800 kuruşa (cadıları kovması karşılığında) pazarlık edildi."
Olayın bundan sonraki safhası da ilginçtir.
Nikola bölgeye gelerek kendi sihirli tahtasıyla, büyü meziyetlerini kullanarak iki mezarı tespit ediyor. Bu mezarların Ali ve Abdi Alemdar adlı iki Yeniçeri kardeşe ait olduğuna kanaat getiriyorlar. Nikola ise bu mezarların cadılı olduğunu ve mezarların açılıp, cesetlerin göğüslerine birer tahta kazık çakılması ve yüreklerinin çıkartılarak kaynar suda haşlanması gerektiğini söylüyor. Nikola’nın talimatlarına uyularak mezarlar açılıyor. Fakat bahsi geçen iki yeniçerinin bedenlerinin büyüdüğünü ve kılları ile tırnaklarının uzadığını görenler korkarak dehşete düşüyor. 
(Günümüzde de ölümden sonra bedendeki etlerin çekilmesiyle kılların ve tırnakların uzuyormuş gibi görünmesi bilimsel olarak da açıklanabilir. Fakat o tarihlerde bu tıbbi bilgiler bilinmediği için yüksek ihtimalle cesetlerdeki bu gelişimleri gören insanlar, bu yeniçerilerin gerçekten kendilerine musallat olduklarını zannetmiş olmalılar.)
osmanlıda hortlaklar ile ilgili görsel sonucu
Son olarak cesetlerin göğüslerine kazık çakılıp, yürekleri kaynar suyla haşlandıktan sonra Cadıcı Nikola, kesin bir çözüm için bu cesetlerin tamamen yakılarak kül edilmesi gerektiğini de söylemiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek

  Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak Victoria, Seyşeller, 20 ...