24 Haziran 2012 Pazar

Alışveriş Canavarları, Mumya Müzesini Birbirine Kattı !! (Live In America - Part 5)

Blog'umun bir önceki bölümünde beni ağacın arkasında sinsi sinsi seyreden rakundan bahsetmiştim en son...


... Kuzenim Tarkan ve eşi Derya sağolsunlar, beni San Antonio'da dolaştırabilmek için akla karayı seçtiler. İçime de zor siniyordu çünkü beni dolaştırmaları uğruna işlerinden de kalmalarını istemiyordum. Houston'da iken Teyzem, San Antonio outletlerinin oldukça ucuz olduğundan ve aradığım herşeyi orada bulabileceğimden söz etmişti. Tarkan da üşenmedi aldı beni doğru San Antonio Town Center'da bulunan ve hemen hemen birçok markanın outletinin yeraldığı alışveriş cennetine götürdü. Bir an kendimi ucuzluk pazarında gibi hissettim. Öyle ki, kendi ülkemde 120-130 TL civarında alabildiğimiz ayakkabıları 15-20 $'a bulunca çifter çifter çantamı doldurmaya karar vermiştim. Sanıyorum dönerken 7-8 çift ayakkabı getirdiğimi hatırlıyorum.


Tarkan, San Antonio'nun daha farklı noktalarında daha eğlenceli yerlerin olduğundan da bahsetmişti. Özellikle beni mum müzesine götürmeyi çok istiyordu. Daha önce emsallerini televizyon ve gazetelerden gördüğüm müzede karşılaşacaklarımı bilmeden Tarkan'ın peşine takılmaya devam ettim.


Kuzen beni önce, San Antonio Town Center'ı tamamen kaplayan Riverwalk'a götürdü. Burası bana, daha önce Eskişehir'de gezdiğim Porsuk Çayını hatırlatmıştı. Riverwalk boyunca oteller ve cafe'ler yerleşmiş durumda.  Ayrıca nehirde ufak ırmak tekneleri de turistlerin hizmetinde. Tabi 35-40 derece sıcakta uzayıp giden bu nehrin tamamını dolaşmak elbette ki mümkün değil...






Derken mum müzesinden önce San Antonio'nun en meşhur tarihi mekanını da gezdirmeden geçmek istemedi Tarkan... Meşhur Alamo Kalesi... Kale, Amerikalılar, daha doğrusu Teksaslılar için Meksika'dan ayrılmanın simgesi, dolayısıyla bizim için Topkapı Sarayı neyse onlar için de Alamo o demek... Ama elbette ki karşılaştırmamak gerek, bakıldığında Alamo Kalesinin kapladığı alan Topkapı Sarayı'nın 4'te biri kadar bir yer...




Alamo Kalesini de gezdikten sonra, sıra asıl beklediğim fırsata gelmişti. Madame Tussauds müzesi benzeri bu yer, ünlülerin, film kahramanlarının ve süper kahramanların mumyalarının sergilendiği bir müze. Ben de elimden geldiğince sevdiğim, hayranı olduğum ünlülerin mumyalarının fotolarını almaya çalıştım elbette...










Gezi benim için epey eğlenceli, eğlenceli olduğu kadar da şaşırtıcı olmuştu, çünkü bu müzede sadece ünlülere ait mumyalar değil, farklı segmentlerde yapıtlar da söz konusuydu; aşağıdaki gibi :)










Gezilerimizin bittiğini düşünürken ben, Tarkan bana çok daha mutlu olacağım bir müjde vermeyi planlıyordu. Basketbol formatında bir adam olmamdan ötürü, hazır da Amerika'ya gelmişken bir NBA maçı seyretmeden ülkeme dönmek olmazdı. San Antonio'da kaldığım son gece Tarkan ile AT&T Arena'da San Antonio Spurs - Houston Rockets (hazırlık) maçını seyretmeye gittik. Benim için bir ilk belki de hayatımda bir daha yakalamayacağım bu fırsatın tadını çıkarmaya kuruldum ben de :)







İşte Amerika seferimin sonunu bir NBA maçıyla getirdim, << ölsem de gam yemem >> tadında... :D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek

  Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak Victoria, Seyşeller, 20 ...