1 Ağustos 2012 Çarşamba

"Yasak, Ama Bana Değil" Diyen Padişah...

Tarihe ilgim yoğundur; yakın tarih çok da ilgimi çekmemekle birlikte, Osmanlı Tarihi daha okul çağlarımda ilgiyle takip ettiğim ders konularındandı. Padişahların yaşam tarzları ve askeri dehaları, dersi dinlerken beni o döneme götüren tasvirlerle dolu olurdu. Tarih hocalarımızın dersi idrak etmemize yönelik anlattıkları ilginç hikayeler hala aklımdadır. İçlerinden bir tanesi vardır ki gerek uygulamaları, gerekse kendine has yapısı ve tarzıyla benim için ayrı bir rol modeldir; Sultan IV.Murat Han...





Murat İstanbul'da, Sultan I.Ahmet ile asıl ismi Anastasia olan Rum kökenli Kösem Sultan'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Daha 11 yaşındaydı küçük Murat, annesinin baskıları ve sonrasında ortaya çıkan bazı saray entrikaları neticesinde amcası I.Mustafa'nın yerine tahta oturtuldu. 17.Osmanlı padişahı olup ilginçtir ki 17 sene hüküm sürmüş olduğunu ben de yeni öğrendim. "96. İslam halifesi" unvanını da elinde bulundurmaktadır.





IV.Murat tahta oturdu oturmasına ama daha çok küçüktü yaş olarak... Ülkeyi uzun yıllar annesi Kösem Sultan yönetti perde arkasından... Bu süre içinde imparatorlukta anarşi ve iç karışıklıklar sürüp gitti. Safevi Devleti Irak'ı ele geçirmiş, Kuzey Anadolu'da çeşitli halk isyanları patlak vermiş ve 1631 yılında Yeniçeriler sarayı basarak sadrazam ile birçok devlet yöneticisini öldürmüştü. Bu yüzdendir ki Kösem Sultan'ın işi hayli zordu. İsyanların bastırılması için Abaza Mehmet Paşa'yı görevlendirdi ve Paşa, bu konuda onun güvenine layık olduğunu gösteriverdi; isyanın bastırılmasında epey başarılı oldu çünkü. IV.Murat bu esnada eğitimine devam etmekteydi elbette. Sonuçta 17.Padişahıydı imparatorluğun... Kardeşi I.İbrahim'i ortadan kaldırmak amacını güdüyordu çünkü onun "deli" olduğunu düşünmekteydi. Ama önünde bir engel vardı: Annesi Kösem Sultan... Kösem Sultan, iktidarında hem halkın hem de devletin huzurunu sağlamak için büyük çaba sarfetmişti. Ancak çocukluğu sırasında ağabeyi Genç Osman'ın şehit edilişine tanık olan IV.Murat, ülkedeki anarşinin de etkisiyle çok sert bir mizaca büründü ve 21 yaşından itibaren ülke yönetimini tamamen kendi eline aldı.





IV.Murat ilk olarak, yaygınlaşmış olan rüşvet ve adam kayırmacılığı ortadan kaldırdı ya da en aza indirdi. İstanbul'da alkol, tütün ve kahveyi yasakladı. Yasağa uymayanların öldürülmesini emretti. Bazı geceler kıyafet değiştirerek sokaklarda teftişte bulunurdu. Bununla ilgili ufak bir anekdota daha sonra değineceğim. IV.Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi ve Lagari Hasan Çelebi'nin uçma konusunda başarılı çalışmaları olmuştu. IV.Murat önceleri bu çalışmaları epeyce destekledi. Ancak daha sonra yanındaki devlet adamları tarafından bunların başarılı olması durumunda tebaasının kendi saltanatını sorgulayacağına dair ikna edilerek bu çalışmalara desteğinin kesilmesi sağlandı. Hemen ardından Hezarfen Ahmet Çelebi Cezayir'e, Lagari Hasan Çelebi ise Ukrayna'ya sürüldü. Onlar sürgün edilmeden önce Padişah'ın onlara söylediği şu söz ilginçtir: "Sizin gibi adamlar pek korkulacak adamlardır. Her ne muradınız varsa elinizden gelir. Bu yüzden bekanız caiz değildir."


IV.Murat Osmanlı sultanları arasında fiziksel kuvvetiyle ünlüdür. İri ve güçlü yapılı olan bu padişahın 60 kilogramlık gürzü tek eliyle ustaca kullanabildiği söyleniyor. Az önce de bahsettiğim gibi, alkol ve tütün yasağına uyulup uyulmadığını zaman zaman kıyafet değiştirip halk arasında gezerek yerinde denetleyen IV. Murat'ın alkol veya tütün kullanan askerlerini suçüstü yakaladığında gürzüyle kafalarına tek bir darbe indirip onları öldürerek bizzat cezalandırdığı yönünde rivayetler var. Yine bir gece uyurken, onu öldürmek için odasına giren 4 cellatı gürzüyle parçalamış olduğu da rivayet ediliyor (Vay arkadaş!) IV.Murat'ın ayrıca 50 kilogramlık yayını da ustalıkla kullandığı söylenmekte... Öyle ki, Hindistan'dan gelen bir elçi heyeti IV.Murat'a çok sağlam ve her darbeye karşı dayanıklı bir kalkan hediye ediyor. Kalkanın sağlamlığını denemek isteyen Sultan Murat Han, adamlarına kalkanı bir yere asmalarını söylüyor, kalkan asıldıktan sonra bu kalkana ok atışları ile defalarca deliyor. Bir atın üstünde giderken başka bir atın üstüne atlayacak kadar iyi at sürdüğü de belirtilir Sultan Murat'ın... IV. Murat'ın gürzü ve yayı şu an Topkapı Sarayı'nda sergilenmektedir.





IV.Murat, 1640 yılında İstanbul'da henüz 28 yaşındayken ölmüştür. Ölüm nedeni üzerine iki ayrı iddia var. Batılı kaynaklar aşırı alkol ve tütün kullanımından ötürü sirozdan, Osmanlı kaynakları ise damla hastalığından öldüğünü belirtiyorlar. Eğer birinci teori doğruysa tebaasına yasak ettiği alkol ve tütün ürünlerini kullanarak siroza yakalanması ve vefat etmesi ironiktir.

Severim böyle tarihi hikayeleri; Türk Tarihi de bu formatta sayısız hikayeye mazhardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek

  Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak Victoria, Seyşeller, 20 ...