26 Şubat 2018 Pazartesi

Bir Dramın 26.Sene-i Devriyesi : HOCALI

Dağlık Karabağ Sorunu Nasıl Başladı?

Azerbaycan, Ermenistan ve İran arasında yerleşen Dağlık (Yukarı) Karabağ, Kafkaslarda önemli bir geçit noktasında bulunuyor. Dağlık Karabağ, jeopolitik ve jeostratejik öneme sahip coğrafi konumu dolayısıyla bölgedeki güçlerin, ele geçirmek için tarihin hemen her devrinde sürekli mücadele verdiği, savaşlar yaptığı bir bölge olmuştur.


Tarihi süreçte elde edilmesi veya elde tutulması uğruna savaşların yaşandığı Dağlık Karabağ’da verilen mücadele, 19. yüzyılda Ermeni nüfusunun bölgeye yerleştirilmesi şekline dönüşmüştür. Rusya’nın Kafkasya’da izlediği politikanın bir parçası olarak 19. yüzyıl başlarından itibaren bölgeye, hem İran hem de Anadolu’dan getirilen Ermeniler yerleştirilmiştir.

O dönemde Rusya'nın bölgeye ilişkin uyguladığı politika sonucunda bölgede Ermeni nüfusu artmıştır. Ermenilerin nüfus yoğunluğunun artmasıyla birlikte bölgedeki nüfus dengesi de değişmiştir. Bir yandan nüfus yoğunluğu lehlerine dönen, diğer yandan Rusların desteğini arkasına alan Ermeniler adım adım bölgeye hâkim olmaya ve Dağlık Karabağ toprakları üzerinde hak iddia etmeye başlamıştır. Ermeniler, Dağlık Karabağ’da mutlak hâkimiyeti elde etmek amacıyla 1830’lardan itibaren Türk yerleşim alanlarına karşı çeşitli saldırılarda bulunmaya başlamıştır.

Göçlerle kademeli olarak Ermeni nüfusu artırılan Dağlık Karabağ, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminde "özerk bölge" statüsüne kavuşturuldu. 1918 yılında kurulan Ermenistan, Dağlık Karabağ’ı da topraklarına katmak ve böylece “Büyük Ermenistan” hayallerine ulaşma adına bir adım daha atmak amacıyla, SSCB döneminde de mücadelesine devam etti. Öte yandan 19. yüzyılda Ermeni nüfusunun Karabağ’a yerleştirilmesi şekline dönüşen mücadele, 20. yüzyılın başlarından itibaren bölgede yaşayan Azerbaycan Türklerinin anavatanlarından sürgün edilmesi şeklinde yeni bir boyuta da adım atmış oldu.

Karabağ Savaşı - Hocalı Katliamına Adım Adım...

Her iki ülkenin henüz Sovyet ittifakında yer aldığı dönemde Ermenistan, Azerbaycan’a askeri müdahalede bulunmuştu. SSCB’nin dağılma sürecine girdiği 80’li yıllarda ise Ermenistan’ın bölgedeki hak iddiası yeni bir ivme kazandı. Ermenilerin 1988’de Karabağ’ı Ermenistan’a bağlamak üzere başlayan müdahalesi 1992’de Ermenistan ve Azerbaycan arasında genel savaşa dönüştü.

Sürgünler ve savaş sürecinde hile, baskı ve Rus desteğinden yararlanarak Karabağ’da yaşayan Türk halkını soykırıma tabi tutan Ermeniler, planlarını gerçekleştirme, emellerine varma adına bölgede birçok katliam yaptı. Savaşta Ermeniler tarafından bölgede işlenen en acımasız uluslararası suçlardan biri, 16 yıl önce bugün (25-26 Şubat 1992 gecesi) Hocalı şehrinde gerçekleştirilen katliamdır. Hocalı katliamında Ermeni silahlı güçleri, Rus birliklerinin yardımıyla Hocalı’ya saldırarak şehri terk edememiş suçsuz ve silahsız masum insanları acımasız şekilde katletmiştir. O gece esir alınan sivil halkın çeşitli işkencelerle öldürüldüğü, bölgede daha sonra yapılan tetkikatlardan anlaşılmıştır. Canlı şahitlerin ifadeleri ve basın organlarında yayımlanan film ve resimlerde görünen insanlık dışı cinayetler, Ermenilerin soykırım amacıyla bu operasyonu gerçekleştirdiğini göstermektedir.

Masum İnsanların Hayatının Kararması

Ermenilerin gerçekleştirdiği katliamlarla, işkencelerle, birçok insan hakkını ihlallerle dolu Karabağ Savaşı’na, 12 Mayıs 1994’te Azerbaycan ve Ermenistan arasında yapılan bir ateşkesle virgül konuldu. Ancak, 1988 yılında başlayan savaş sonucunda, Rusya’nın aktif desteği ve katılımı ile Azerbaycan topraklarının beşte biri Ermenistan tarafından işgal edilmiştir. İşgal edilen topraklar Dağlık Karabağ ve çevresindeki şehirlerden oluşmaktadır. Savaşta, 20 bin insan ölmüş, 50 bin insan yaralanmış, 5 binden fazla insan esir düşmüş ve bir milyon insan da anavatanlarından sürgün edilmiş ya da göç etmek mecburiyetinde kalmıştır.


ALLAH TÜRK'Ü KORUSUN ve YÜCELTSİN... Hayatını kaybeden soydaşlarımıza allahtan rahmetler olsun...


Not: Blogumun bu bölümü, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezinin 04 Mart 2008 tarihli yazısından özetlenmiştir. (TASAM) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek

  Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak Victoria, Seyşeller, 20 ...