25 Şubat 2018 Pazar

4 Büyüklerin Amblemleri

Herkese merhaba,

Bugün, hayatımızın yoğun bir kısmını ayırdığımız (erkek okurlarım için elbette) aktivite olan futbolda çok da bilmediğimiz bir konu üzerine bilgilerimi paylaşacağım.

Doğduğumuz gün üzerimize belli başlı bir taraftarlık olgusu biçiliyor. "Kızım olsun, oğlum olsun, biraz büyüsün onu maça götüreceğim" gibi söylemlerle ilk taraftarlığa adımımızı atıyoruz aslında. Galatasaraylıyız, Beşiktaşlı, Fenerli, Trabzonlu... Peki iyi tamam da, gönlümüzü, sevgimizi, zamanımızı verdiğimiz, taraftarı olduğumuz takımlarımızın amblemlerinin logolarının ne anlama geldiğini, ne zaman hangi olaylarla ortaya çıkarıldığını biliyor muyuz? Maalesef ki hayır.

İşte bugün bu sorunun yanıtlarını beraber bulacağız bu yazıda...


Galatasaray'ın Şu anki Arması:

Galatasaray'ın ilk amblemi; ağzında futbol topu taşıyan, kanatları gerili bir kartalı içeriyordu. Ancak Galatasaray Lisesi öğrencilerinden Şevki Ege tarafından çizilen bu kompozisyon geniş bir kitle tarafından benimsenmemişti. Bugünkü amblem ise 1923 yılında, yine lise öğrencilerinden Ayetullah Emin tarafından çizildi. Yeni çizim, geometrik çizgilerin uyumlu kullanılmasıyla iç içe geçmiş sarı-kırmızı renklerde "GS" harflerini içermekteydi. İlk olarak Ayetullah Emin ve Şinasi Şahingiray tarafından çıkarılan haftalık bir mecmuada kullanılan bu kompozisyon çok da beğenildi. Bunun üzerine resmî amblem olarak kabul edilmesi için teklif yapıldı. Teklif alkışlar arasında ittifakla kabul oldu. Eski harfler Gayın ve Sin, daha sonra latin alfabesine geçilmesiyle yerini G ve S harflerine bıraktı. Zaman zaman duyuyorum, Galatasaray'ın ilk ambleminin Rumca, Ermenice simgeler taşıdığına ilişkin cahilce yorumlar geliyor. 


Fenerbahçe'nin Bugünkü Arması:

Bugün yüzbinlerce formayı, eşofmanı, bayrağı süsleyen Fenerbahçe Kulüp Amblemi 1910 yılında, kulübün 33 numaralı yönetim kurulu üyesi ve devrinin "Penaltı Kralı" olarak bilinen sol açık Topuz Hikmet tarafından çizilmişti. Amblemin klişesi o tarihlerde Manchester'de bulunan Tevfik Taşçı Bey'e yollandı. İlk amblem 1910 yılında İngiltere'de yapılmıştı. Beş renkten oluşan amblemde Fenerbahçe Spor Kulübü 1907 yazısını taşıyan beyaz çerçeve temizlik ve açık yürekliliğin, kırmızı ton sevgi ve bağlılığın ifadesi olup Türk bayrağını sembolize ediyordu. Ortada bulunan sarı lacivert kalp şeklindeki sarı, Fenerbahçe'ye duyulan gıpta ve kıskançlığı, lacivert ise soyluluğu tasvir etmekteydi. Bu iki renk arasından yükselen palamut dalı ise, Fenerbahçelilik'in kudret ve kuvvetinin ifadesiydi. Yeşil renk ise yükselen bu kudret için başarının mukadder oluşunu gösteriyordu.


Beşiktaş'ın Bugünkü Arması:


Armadaki ilk beyaz çubuk biri (1),
üç siyah çubuk üçü (3),
ikinci beyaz çubuk da ikinci biri (1) ifade eder. 

Armanın tümü dokuz parçadan oluşmaktadır ki, bu dört rakam yan yana geldiği zaman Hicri takvimdeki 1319'u meydana getirmektedir. Bu rakamın Rumi yıl karşılığı ise Beşiktaş Kulübünün kuruluş yılı olan 1903'tür.
 
Devletin, Balkan savaşından yenik ayrılması ülkede ve gençlikte büyük üzüntü yaratmıştı. Adı daha sonra "Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü" olarak değiştirilen kulübün üyeleri Balkan savaşlarında verilen kayıpların anısına renkleri içinde bulunan kırmızıyı siyaha çevirmeye ve Balkan toprakları geri alınıncaya kadar spor alanlarında siyah-beyaz renklerle mücadele vermeye karar verdiler. Ama ondan sonraki yıllarda Balkan toprakları geri alınamayınca Beşiktaş'ın renkleri kırmızı-beyaz'a döndürülmeden siyah-beyaz olarak kaldı.



Trabzonspor'un Bugünkü Arması:

Trabzon'da uzun yıllar süren İdmanocağı-İdmangücü rekabetinde Sarı-Kırmızı ve Yeşil-Beyaz renkler hâkimdi. Trabzonspor'un renkleri bu renklerin dışında olmalıydı. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler aranıyordu. Bu konuda yarışma açılması da gündeme geldi ancak sonra vazgeçildi. Çeşitli toplantılar düzenlendi. Dört toplantıdan sonuç alınamayınca 5.toplantıda her şeyin bitirilmesine karar verilecekti. Artık taraftarın da sabrı kalmamıştı çünkü. Dönemin Federasyon Başkanı Orhan Şeref Apak sorunu çözmeye çalışırken Federasyon Genel Müdürü Ulvi Yenal'ın makamında toplanan taraflar, iki kulübün renklerinden farklı bir rengin seçilmesi üzerinde yoğun tartışmalar gerçekleştirdiler. Yaşanan gelişme üzerine sabrı taşan Yenal iki kulübün temsilcilerinden birer renk seçmesini talep etti. İdmanocağı grubu "koyu bordo", İdmangücü ise "açık mavi" üzerinde görüş bildirdi. Sonuçta Trabzonspor'u kuran iki köklü kulüp renk konusunu "BORDO-MAVİ" diye karara bağladılar. 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek

  Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak Victoria, Seyşeller, 20 ...