8 Kasım 2012 Perşembe

Takvimdeki Hüzün...

O'nun yokluğu Türkiye Cumhuriyeti için büyük bir kayıptır. Belki 1938'de değil de bir 10 yıl sonra, 1948'de ölmüş olsaydı bugün herşey çok daha başka olabilirdi kanısındayım...
 
 
 
 
1 Kasım 1938... TBMM’nin açılışına hastalığı yüzünden katılamadı Mustafa Kemal... 15 gün daha rahat günlerini yaşama olanağını veren amansız hastalık, tekrar normal seyrinden çıkarak yeni bir kriz geçirmesine neden oldu. İşte o gece Salih Bozok ile bir kuyuya düştüğünü, kendisinin kuyuda kaldığını ve Salih'in kurtulduğunu anlattığı rüyayı gördü. Mavi gözlerini açtığında herşey olduğundan daha bulanıktı. Artık kendisi de farkına varmaya başlamıştı. Ölüm böyle gelecekti kendisi için... Ardından korkulan son, büyük bir acıyla geldi. Büyük Komutan, Devlet Adamı, Devrimci ve Büyük İnsan, 10 Kasım 1938 Perşembe günü saat 09.05′te ölümlü yaşama veda etti. Bu kara haber Türk Milletini büyük bir yasa boğacaktı. Cumhuriyet en has evladını, kurtarıcısını yitirmişti.

16 Kasım 1938... Tabutu, Türk Bayrağıyla örtülü bir katafalk üzerinde Dolmabahçe Sarayı’nın tören salonuna getirildi ve halkın ziyaretine açıldı. Bütün İstanbul halkı büyük kurtarıcısına son görevi yapmak için Saraya koştu. Ben de o an orada olabilmeyi arzu ederdim.

19 Kasım 1938 Cumartesi sabahı... Dolmabahçe Sarayı Tören Salonunda cenaze namazı kılındı. Cenaze alayı, İstanbul halkının gözyaşları arasından geçerek Gülhane Parkı’na geldi. Tabut bir torpidoya alınarak Yavuz Zırhlısı’na nakledildi. İzmit’te özel bir trene konulan cenaze, yol boyunca Ata’larına son saygısını gösteren halkın yüreklerinde derin bir acı bırakarak 20 Kasım 1938 Pazar günü Ankara’ya götürüldü.

21 Kasım 1938... Hafif yağışlı bir pazartesi günü... Atatürk’ün tabutu Büyük Millet Meclisi önünde hazırlanan katafalka yerleştirildi. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, yabancı devletlerin yolladıkları askeri birlikler de dahil bütün Ankara halkı katafalkın önünden saygıyla eğilerek geçti. 12 milletvekili cenazeyi top arabasına yerleştirdi. 12 general top arabasının iki yanında nöbete durdu. Cenazeyi taşıyan top arabasının ardında en büyüğünden, en küçüğüne kadar bütün Türk Milleti vardı. Atatürk’e geçici kabir olarak ayrılan Etnografya Müzesi’ne götürüldü tabutu; hazırlanan mermer lahdine yerleştirildi büyük bir acı içinde...
 
10 Kasım 1953... Ölümünün 15. yıldönümünde Ata’nın naaşı Anıtkabir yapılıncaya dek on beş sene kaldığı müzeden ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir’e nakledildi, yine milletinin katılımıyla...


 
 
 
 
 
O, Türk’ün Tarihi ve Kalbinde Ebediyen Yaşayacak. Ruhun Şad, Mekanın Her Dem Cennet Olsun Büyük Önder... Yüreğimiz Kemal Atatürk, Bedenimiz ANITKABİR...
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek

  Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak Victoria, Seyşeller, 20 ...