2 Haziran 2017 Cuma

Göynük İzlenimleri (2) : "Akşemsettinoğlu Konağı"

Göynük macerasının 2.safhasını da anlatmadan geçemeyeceğim.

Sizlere, Fatih’in Lalası Akşemsettin ile ilgili genel geçer bilgiler sunmuştum bir önceki yazımda... Şimdiyse Göynük’te geçirdiğim güzel zamanlara değineceğim.

Sabah İstanbul’dan yola çıkıp yaklaşık 3,5 saatlik yolculukla Abant’a vardım. Burada doğa sizi 2 saatlik trekkinge zorluyor göl kenarında. Hava da güzelse alacağınız keyfe diyecek yok. 2004’te kışın gelmiştim Abant’a. Karlar altında tadı elbette başka ama dedim ya, havanın güzel olmasından fırsat bilenler için piknik ve trekkingin birleşme noktası konumunda. Sucuk Ekmek yemeden de dönülmez. Tabi ki öyle yapıyorsun, Sucuk ekmeğe dalıyorsun... Göl kenarında yürümek, doğanın tadını çıkarmak için birebir...











Yaklaşık 60 Km’lik bir yol ile Göynük’e varıyorsunuz. Burada hava temiz, hava güzel... İnsanlar kendi halinde, kime birşey sorayım deseniz ilk karşılaştığınız cümle “bu gece konaklayacak mısınız, yeriniz var mı yardımcı olalım mı” oluyor. Bu cümleyi her duyuşunuzda birkaç gün daha kalasınız geliyor. Neyse uzatmayayım, Göynük’e gitmeden önce zaten konaklama yerini internetten bulup ayarlamasını yapmıştım. Otantizmi seviyorsanız, Osmanlı Konak havası sizi çekiyorsa, Kemal Sunal’lı Adile Naşit’li, Halit Akçatepe’li Tosun Paşa’ları, Süt Kardeşleri seyrettiğinizde "böyle bir konakta kalsam, yaşasam keşke" diyorsanız size önereceğim yer tam da bu keyfi size verecek.






Akşemsettinoğlu Konağı... 


Safranbolu’ya gittiyseniz bilirsiniz, mimarisi aynıdır ama ben Safranbolu’da inanın hiç bulunmadım. Göynük’teki tarihi konakların yapı mimarisi bu yönlü; ama Akşemsettinoğlu Konağı, gerek otantik duruşu, gerekse hizmet anlayışıyla bana “Bir evimden başka bir evime geldiğim” hissiyatını verdi.


İşletmeci arkadaşımız Yücel karşılıyor kapıda, sıcak tavırlarını sergilediğinde zaten isteseniz de soğuk kalamıyorsunuz. Size önerilerde bulunuyor, nerelerde kahve içilebilir nerelerde akşam yemeği yenebilir diye... “Bunlar boş işler” demeyin, önemli !!! Konağın imkanları belli... sauna, fin hamamı, solarium cart curt aramayın, aradığınız şey huzur ve temizlikse hiç düşünmeden buraya gelin ve konaklayın. Yücel’in önerdiği Lezzet Sofrası, Göynük’te yeni açılan, ama konsept bakımından orada daha önce yapılmamış bir restoran havasında... Yemekleri güzel, doyurucu ve adı gibi lezzet’li... Fiyatları da gayet makul... Bunlar elbette dikkate değer unsurlar ama sahibi ve çalışanlarının yaklaşımı bambaşka... Kaldı ki tanıştığımız restoran şefi Ali Başarır, yörenin tarihinden bahsediyor, kendi yaşantısından bilgiler de sunuyor, tabi sorduğumuz için o da. Ve yemek bitiminde kahveye davet ediyor, içten tavırlarıyla... Hiç tereddütsüz kabul ediyorum, buluşuyoruz, gecenin 1’ine kadar çay-kahve-muhabbet gırla sürüyor. Tam “dağılalım” diyoruz, Yücel arıyor, "konağa gelin çay demledim muhabbetin dibine vuralım" diyor... Haydeee konağa yöneliyoruz, Yücel demlediği çay ve o stand-up kıvamında sohbetiyle bizi konağın kamelyasında ağırlıyor. "Saat 03:00, yatalım artık dağılın oğlum" diyoruz elbette, ertesi gün Akşemsettin Hazretlerini Anma merasimleri var – herkes işine gidecek. Meğersem merhumun doğumgününe denk gelmişiz. Vurup yatıyoruz da gecenin bi yarısı konak full, konak ahşap J merdivenler gıcırtıdan geçilmiyor, millet uyanacak da lafı yiyeceğiz diye kıkır kıkır odalara çekiliyoruz. O tadı inanın İstanbul’un hiçbir yerinde alamazsınız...



Kafanızı şişirmeyeyim... Gidin, o insanları bulun, huzuru bulun...

2 yorum:

  1. Abi allah razı olsun eyvallah sizleri tanımak abi kardeş olmak bir. Ayrıcalıktır eyvallah abim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali kardeşim ne demek orada ne yaşadıysak onları aktarmaya çalıştık sevgiler saygılar iyi çalışmalar diliyorum

      Sil

Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek

  Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak Victoria, Seyşeller, 20 ...