12 Temmuz 2017 Çarşamba

Tarihten 1 Yaprak : Şeyh Bedrettin

Mesele, Anadolu gezimin tam ortasında hasıl oldu. Yolda birden gözüme şeyhin türbesine ait tabela takıldı ve bu yazıyı yazmaya karar verdim. Şeyh, Osmanlı tarihi açısından önemli olduğu kadar tam bir bilmecedir. Bir kısım tarihçiler Şeyh Bedreddin'i, Osmanlı döneminin ihtilalcisi olarak da nitelendirmektedirler. Öyle ki, komünizmin revaçta olduğu günlerde, "Kadın hariç her şey ortaktır." dediğini iddia ederek, tarihin ilk Türk komünisti diye Nazım Hikmet'e manzum medhiye bile yazdırmışlardır. 

Alevîlikte bir grup ise, Osmanlı Devleti'ne isyan eden "Börklüce Mustafa" ve "Torlak Kemal'in" haline bakarak onu bir Alevî Dedesi olarak görmüşlerdir; hatta kendilerine rehber edinenleri bile çıkmıştır. Önemle ifade edilmelidir, Şeyh Bedreddin aslında alevi değildir. Bunun en büyük delili, hem neslinin ortada oluşu ve hem de telif ettiği eserleridir. Gerçekte olan şu ki Şeyh'in şahlığa heveslenmesi, ihanet grubunun içinde yer alması ve Sultân I.Mehmed'e isyan edenlerin manevi reisi durumuna düşmesidir.

Bunun yanında, Osmanlı tarihçilerinin büyük bir kısmı, başlangıçta Şeyh Bedreddin'in büyük bir İslâm âlimi ve hukukçusu olduğunu, ancak sonradan şeyhlikden şahlığa heveslendiğini ve devlete isyan ettiği için idam edildiğini ifade etmektedirler. 

Timur istilâsından sonra karışan ve tarihte kargaşalık, keşmekeş anlamında olarak (fetret devri) anılan bir duraklama çağı yaşayan ülkede birden bire enteresan bir fikir ve hareket baş gösterdi. Çağının en ileri bilim başkentlerinde felsefe, tıp, matematik ve en çok din bilim (ilâhiyat) okuyan Şeyh Bedrettin, Edirne’de yerleşmiş ve 2 yıl kadar devletin dinsel ve yargısal en yüksek katı olan kazaskerlik görevine getirilmişti.  Burada bilim ve din bakımından adı ve ünü yayılmış, herkesten saygı görmüştü.  Osmanlı Devletinin 11 yıl süren kargaşalık çağından politik çıkar sağlamak, Moğol saldırısının ve kargaşalığın doğurduğu işsizlikten, açlıktan, fakirlikten yararlanmak, böylece iktidarı ele geçirmek isteyen Şeyh Bedrettin bu amaçla Osmanlıcılık ideolojisinin spiritüel, moral ve dinsel yapısını “bütün dinlerin birliği” gibi bir ilke ile ve hümanist bir felsefe ile sarsmak, İslâm dinini bir başka biçimde yorumlamak istemişti.  Bu alışılmamış dinsel açıklamaları, çağının ekonomik sosyal krizinin maddi temelleri üzerine yerleştirmek yolunda yeni bir ekonomi ve yarı dinsel bir dünya görüşü yaymaya çalışan Şeyh Bedrettin, bilgeliği ve inandırıcı propagandası ile kısa zamanda geniş bir akım meydana getirmiş ve kendisine inananlarla birlikte bir ihtilâl hareketine girişmişti.  Bir yandan uydurma bir şecere ile Osmanlı tahtına hak iddia etmiş, bir yandan da aç ve fakir halk yığınlarını peşine takarak Osmanlı Devletini yıkmaya teşebbüs etmişti. 

Dinler arasında fark olmadığı, bütün dinlerin eşit ve benzer ilkeler üzerine kurulduğu, toprak ve mammarın müşterek duruma getirilmesi, özel mülkiyetin kaldırılması gerektiği görüşünü savunan ve yayan Şeyh Bedrettin, adamları ile birlikte giriştiği isyan hareketinde başarıya ulaşamamış ve bir ara memleket çapında bir genişlik kazanmak durumuna gelen propagandası önlenerek, isyan bastırılmış ve kendisi idam edilmiştir.  Şeyh Bedrettin hakkında yazılıp çizilenler verilen hükümler değişiktir. 

Yazıyı hazırlayınca farkettim ki  karşımıza birkaç tane Şeyh Bedrettin çıkıyor. BirincisiSünnî-Hanefi İslâm Hukukçusu ve eserleri âlimlerce asırlarca ders kitabı olarak okutulan ve Musa Çelebi'nin Kazaskeri olan Şeyh Bedreddin'dir. Bir diğeri, İslâm'ın temel esaslarını reddeden, Simavîler diye bilinen müritleri namaz ve oruç gibi İslâm'ın hükümlerinden habersiz bulunan ve en önemlisi de vahdet'ül-mevcudcu yani neredeyse panteist ve inkarcı bir Şeyh Bedreddin'dir. Başka bir Şeyh Bedrettinkerametleri olan veli ve mutasavvıf bir Şeyh Bedreddin'dir. Ve sonuncu tespitime göre dördüncüsü, toplumda karışıklık çıkaranların rehberi olan, bu vesileyle aslında Alevî olmadığı halde Anadolu'da isyan eden Alevî grupların mercii haline gelen ve şeyhliği şahlığa değiştirmek isteyen ihtilâlci Şeyh Bedreddin'dir.

Osmanlı kaynaklarından anladığım, Şeyh Bedreddin'e ait gibi görünen bu şahsiyetlerden birincisi ve dördüncüsünün birleştirilerek kabul edilmesi gerçeğidir. Yani Şeyh Bedreddin, büyük bir İslâm âlimidir; alevî değildir; Kazvin'de Bâtınîlikden etkilenmiş olması kuvvetle muhtemeldir; Osmanlının kargaşa döneminde tahriklere aldanmış ve isyancı Alevîlerin ve hatta Alevîlerin de kabul edemeyeceği vahdet'ül-mevcudcu bir dalalet grubunun etkisi altına girmiş ve neticede kamu düzeni gereği isyanı sebebiyle idama mahkum edilmiştir



Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek

  Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak Victoria, Seyşeller, 20 ...