29 Ocak 2014 Çarşamba

Artık Suyu Ayakta İçmiyoruz...

Çocukluğumuzdan beri suyu ayakta içme konusunda büyüklerimizden duyduğumuz  tek şey, "ayakta içme, üç yudumda bitir!!"  idi... Ama neden ayakta değil de ve üç yudumda içmek? 

Şimdi bu sözün tıbben ve dinen açıklaması nedir, ona bakalım:



Peygamberimiz bile ayakta su içmeme hususunda bizi uyarmış. İlk bakışta bu biraz anlamsız gelen bir öğüt olsa da özüne bakıldığında yine bizim sağlığımız için etkilerinin çok büyük olduğunu görüyoruz. Bir hadiste ayakta su içmenin zararına şöyle işaret etmiş:   “Eğer ayakta su içen kimse midesine verdiği zararı bilseydi, içtiği suyu şüphesiz ki geri kusardı”.   

Yine aynı konu ile alakalı olarak;   “Sizden biriniz ayakta su içmesin. Her kim unutur da içerse kusmaya çalışsın” buyurmuş.
  
Tıbben açıklamasıysa şu:  İnsan midesinin ayakta ve oturur vaziyetteki pozisyonu birbirinden oldukça farklı.  Ayakta duran bir insan eğer sıvı gıda alırsa doğrudan doğruya 12 parmak bağırsağına geçer.  Midenin küçük eğriliğine uyan kısmında mide caddesi denen oluk bulunur. Sıvı gıdalar bu yolu takip ederek zaten devamlı küçük bir açıklığı olan mide çıkışını geçerek 12 parmak bağırsağına gider.   Eğer insan sıvıyı oturarak içerse, bunlar önce midede birikir; asitle karışarak mikropları öldürür ve sonra 12 parmak bağırsağına geçer. Bu durumda oturarak su içen bir insan, bir çok hastalıktan korunmuş olur. Su ayakta içildiğinde tazyikli su sıkılmış gibi organlar hırpalanır. Halbuki oturur vaziyette su kıvrılarak  yavaş yavaş gider. 

25 Ocak 2014 Cumartesi

Şu Başımı Kessem de Rahat Etsem :P

Baş ağrısı... "Şu başımı kessem de kurtulsam" dedirten bela... Hepimizde zaman zaman var, bazen sıklığı arttıkça gerginliğimizi de artırıyor. Uykusuz, sinirli, stresli bir günde, moralimizi bozan bir şey olduğunda ortaya çıkıyor ve bütün günümüzü mahvedebiliyor. Bu illetin 1,000 ayrı nedeni olduğu da sağlık uzmanlarının ortak görüşü...


Basitçe, baş ağrıları daha çok stres, hava durumu, tansiyon ve kanda oksijenin azalmasından ileri gelir. Baş ağrılarını ciddiye alıp doktora başvurmakta fayda vardır aslında. Çünkü baş ağrısı vücudunuzda bir şeylerin eksikliğini haber veren bir işaret bile olabilir kimi zaman... Bu eksiklik sadece kısa bir süre dinlenmek bile olsa önemsememiz gerekir, aksi durumda baş ağrısı kronikleşebilir. 


Belamız olan baş ağrısı için kendimizce neler yapabiliriz, biraz bunlara bakalım:


  1. Migrene dayalı bir ağrınız var ise yaşadığınız ağrıyı, karanlık ve sessiz bir odada yatarak atlatmayı tercih edin. Derin nefes alarak, gözlerinizi kapatarak... 
  2. Stres ve gerilimden uzak bir ortamda dinlenmeye çalışın. Bulunduğunuz yerin havadar olmasına özen gösterin. Çünkü kimi kez baş ağrısı kandaki oksijen seviyesindeki azalma nedeniyle oluşuyor.
  3. Şakaklarınıza, kaşlarınızın arasından alnınıza doğru ve burun deliklerinin üzerinden başlayarak göz kenarlarına doğru cildinizi gererek masaj yapın. 
  4. Doktorlar sıcak duşun, vücutta gevşeme hissi yarattığını ifade ediyor. Duşa girmezseniz, ayaklarınızı sıcak su dolu bir kapta da bekletebilirsiniz. Beyinde yükselen kan akışı bu şekilde ayaklara aktarılır ve baş ağrısı sona erebilir. 
  5. Bir bezi soğuk suyla ıslatarak veya poşete buz koyarak başınıza soğuk kompres yapabilirsiniz. 
  6. Beslenme uzmanları da muz, makarna ve balık yağının baş ağrısına iyi gelen besinler olduğunu söylüyor. Acı kahveye bir iki damla limon suyu karıştırarak içmek de baş ağrısına iyi gelebiliyormuş. 




23 Ocak 2014 Perşembe

St-resssss !!!

Tanımıyla başlayacağım; günlük yaşamda karşılaşılan olayların, insan ilişkilerindeki baskının sonucu hissedilen sıkıntı yada zorlanma durumudur stres… Hepimiz yaşadığımız için değinmek istedim. Siyasetten işten ilişkilerden genel olarak stres yaşayabildiğimiz için.


Hem bedenen hem de ruhen kişiye birçok zarar vermekle birlikte, belli dozda stresin faydalı olduğu durumlar da vardır. Ama genel anlamda stres, kişide bağışıklık sistemini zayıflatıyor,  yorgunluk ve halsizlik; neden olduğu sıkıntı sonucu asabiyet yaratıyor. Yoğun stres, başta mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları olmak üzere bir çok hastalığa da zemin hazırlıyor.

Stresle baş edebilmek için kişinin kendisinde stres oluşturan durumları tespit etmesi, stres yönetimi açısından önemli bir adımdır. Yani önce hastalığınızı bileceksiniz. Örneğin gürültü, önemli bir stres sebebi… Bunun bilincinde olan biri gürültülü ortamlardan uzak durarak ya da bu mümkün olmuyorsa bulunduğu ortamları daha uygun hale getirerek stres oluşturan bu durumdan en az düzeyde etkilenebilir.

Stresle baş etmek için yapılabilecek şeyler var elbette :

o   Spor yapın,


o   Olumlu düşünmeye çalışın,
o   Sağlıklı beslenmeye devam edin. Kafeini, şekeri azaltın mesela. Uyuşturucu ve alkol ile kendinizi tedavi etmeyin.
o   Yeterli derecede dinlenmeye özen gösterin. Uyku düzeninize dikkat edin. En az 8 saat uyku önemli bu aşamada…

o   Ruhunuzu beslemeyi unutmayın. Yani müzik dinleyin, arabada bağıra çağıra şarkı söylemek bile bazen sizi rahatlatabiliyor.


o   Günlük plan yapın, düzenli bir yaşam sağlamaya çalışın. Enerjinizi ve zamanınızı etkin şekilde kullanın.
o   Birkaç şeyi bir anda yapmak yerine işlerinizi sıralayın ve teker teker ele alın. Her yere koşturmaya gayret etmeyin ki kimseyi mutlu edemiyorsunuz
o   İsteklerinizi ve hoşnutsuzluğunuzu ifade edin. “Hayır” demeyi öğrenin ve bunu derken rahatsızlık duymayın
o   Sorunlarınızı aileniz, arkadaşlarınız veya varsa doktorunuzla. Amaç çözüm olmamalı bazen, paylaşmayı öğrenelim.
o   “Eğlence” planlayın. Organize edin. İçinizdeki çocuğu ihmal etmeyin. Spontane olun. Üşenmeyin, yapın. Boş zamanlarınızı size keyif veren hobiler ve aktiviteler ile değerlendirin.


o   “Sıcak” terapisi uygulayın: sıcak paketler, örneğin jakuzi, sıcak banyo, vücut masajı veya duş gibi faaliyetler iiinnanılmaz (!!) rahatlatıcı oluyor; haaa, “sıcak” iyi gelmiyorsa “soğuk” terapi uygulayın.
o   Hayvan besleyin. Balık tavsiyemdir ama, köpek daha etkin olacağından ekstra tavsiyemdir.


o   İmkan oldukça ortam değiştirin; ev, spor salonu, kurs gibi…

14 Ocak 2014 Salı

İlginçlikler Dünyasında Yeni Bir Tur...

Boğalar renk körüdür ve bundan dolayıdır ki kırmızı renge sinirlenmeleri gibi bir durum söz konusu değildir.


















Çoğumuz denemişizdir; deniz kabuğunu kulağımıza götürdüğümüzde bir uğultu işitiriz. Ama bunun kaynağını pek bilenimiz de yoktur. Bu uğultunun nedenini kulağımızın içindeki kan dolaşımının sesi olduğunu hangimiz bilebilir yada tahmin edebilirdi ki?


Tarihte çakmağın, kibritten önce keşfedildiği de ilginçtir.


Dünyaca ünlü sanat tablosu Mona Lisa'nın babası Leonardo Da Vinci, tarihte makası ilk keşfeden mucitti.


İnsan dili, bir duyu organı olmasından ziyade aslında bir vücut kasıdır. Hem de vücudun en güçlü kası...


Hollanda, uyuşturucu konusundaki özgürlükleri kadar laleleri ile de meşhurdur. Ama Hollanda'yı ünlü yapan bu laleler ilk kez Türkiye'den bu ülkeye götürülmüştür.


Yılbaşı yaklaşırken... Noel Baba yada diğer adıyla Santa Claus, ülkemiz sınırları içerisinde yer alan Patara'da doğmuştur. Asıl adı Aziz Nicholas'tır ayrıca... 


Şehr-i İstanbul dünyanın en güzel kenti deriz, bizim için gerçekten de öyledir de... bir özelliği daha var ve bu özelliği gözlerin her daim onun üzerinde olmasının nedenlerinden biridir bence... İstanbul, dünya üzerinde iki kıtada yerleşik tek şehirdir.


Roma imparatoru Cesar, yine ülkemiz sınırlarında kurulmuş olan Pontus Devletini yıktığında şu meşhur sözlerini sarfetmişti : Veni, Vidi, Vici... (Geldim, Gördüm, Yendim)


Köpek sahibi olan arkadaşlarıma önemli bir uyarı... Çikolata, sadık dostlarımız için ölümcül bir besindir. Öyle ki, kalplerine ve sinir sistemlerine ölümcül zararlar vermektedir.






Nar İle Hayata Tutunmak

Nar, kabuğunun özel yapısı sebebiyle 4-6 ay kadar yapısını ve besin değerini koruyabilen nadir meyvelerden...

Narın gizemi çekirdeklerinde... Çok yüksek miktarda antioksidan içermesi sebebiyle nar farklı bir meyvedir. Nar, çekirdekleri ile birlikte tüketilmelidir. Zengin antioksidan kaynağı olmasının yanında; 100 gram narın karbonhidrat ve C vitamini içermesi de önemli özelliklerinin başında yer alır. Ayrıca potasyum yönünden de oldukça zengindir.

Diyet yapanlar için…

Narın sağlık üzerinde fazlaca olumlu etkisi olması yanında, miktarına dikkat etmeden tüketildiğinde kilo sorunu yaratabilir. Kilo kontrolüne dikkat eden arkadaşlar narı miktarına dikkat ederek tüketmeliler. 

Neye iyi geliyor?

  • Nar, ishal tedavisinde rahatlıkla kullanılabiliyor.
  • Özellikle içerdiği antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kansere bire bir...
  • Kolesterol ve kan şekerinin dengeli durmasında olumlu etkileri var. Bu bağlamda kalp sağlığını korumada da olumlu etki gösteriyor.

Narı tüketirken...

  • Nar suyunu meyve suyu alternatiflerinde sıklıkla kullanabilirsiniz. Nar suyunu, yemeklerin yanında, ara öğünlerde veya kahvaltıda tüketebilirsiniz.
  • Nardan pekmez de elde edebilirsiniz.
  • Vitamin kayıplarının en az olması için hazırlığından hemen sonra tüketilmelidir. 

Bir Başarı ve Azim Hikayesidir Panyee'ninki...

Hayat bazen önümüze aşamayacağımızı düşündüğümüz engeller çıkarıyor, hedefimiz ulaşılamaz bir noktaymış gibi görünüyor. Sizinle bugün bir başarı öyküsünü paylaşıyorum. Seyrederken keyif alacağınızı düşünüyorum...Keyifli seyirler...

Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek

  Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak Victoria, Seyşeller, 20 ...