27 Aralık 2012 Perşembe

Mutlu Yıllar...

2012'yi de geride bırakıyoruz bu gece... Her sene aynı klişe sözlerle yılları deviriyoruz; "Seneye görüşürüz", "Acısıyla Tatlısıyla Bir Seneyi Daha Geride Bıraktık" vs... Etrafı süslüyoruz, çam ağacı altına hediyeler koyuyoruz falan filan... Bizler için yılbaşı, bir senenin bitimi, yeni bir senenin başlangıcı olmakla birlikte tatil ve Noel Baba ifadeleriyle de eş değer... Ben de kendime görev bildim ve Noel Baba'yı araştırdım. Neden bacadan giriyor, neden kırmızı giyiyor biraz öğrenelim dedim...


Bütün dünyada Noel Baba olarak tanınan Aziz Nicholaos, Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında önemli bir Lykia kenti olan Patara'da doğmuş. M.S. 300'e doğru Patara refah içindeyken kentte yaşayan zengin bir buğday tüccarının oğlu olarak dünyaya gelmiş ve "Nicholaos" adı verilmiş kendisine... Doğduğunda göğün bir hediyesi, ana-babasının dualarının ve sundukları adakların bir meyvesi, fakirlerin bir kurtarıcısı olarak dünyaya geldiğine işaret edilmiş inanışa göre... Daha gençliğinde bile mucizeler yarattığına inanılıyor. Bu inanca göre, inşaat halindeki bir kilisenin yıkılmasıyla enkaz altında kalan Nicholaos, annesi ağlayıp inlerken, üzerine yığılan taşların altından sağlam olarak kurtulmuştur.

Bir süre sonra babası öldüğünde büyük bir servetin tek mirasçısı olmuş ve servetini yoksullara yardım için harcamaya karar vermiş. Bu sırada Patara'da önceleri çok zengin olan bir şahıs işlerinin kötü gitmesinden ötürü fakirleşmiş ve kızlarının çeyizini yapamayacak duruma gelmiş. Çaresizlikten kızlarını satmayı bile düşündüğü bir anda, Nicholaos durumu görerek onlara yardım etmeye karar vermiş. Kendini belli etmemek ve aynı zamanda gururlarını kırmamak için kızların evine gece gitmiş; onlar uykuda iken büyük kızın açık olan penceresinden çeyizine yetecek olan bir kese altını içeri atmış. Sabah parayı bulan büyük kız çok sevinmiş; akabinde içinde bulundukları bu kötü durumdan ailecek kurtulmuşlar. Daha sonra ortanca ve küçük kızın çeyiz paralarını da karşılamak isteyen Nicholaos, pencereleri kapalı olduğu için parayı bu kez bacadan atmış. İşte Noel Baba'nın yılbaşında hediye bırakma öyküsü bundandır. İkonalarda ve resimlerde de Nicholaos'un üç altın top ile gösterilmesi bu yüzdendir.

Aziz Nicholaos'un yaşamıyla ilgili bir öykü de şöyledir;

Nicholaos hacı olmak üzere Kudüs'e gider. Geri dönüşünde fırtınaya tutulan gemiyi dualarıyla batmaktan kurtarır, ayrıca denize düşerek boğulan bir denizciyi de diriltir. O günden sonra Aziz Nicholaos denizcilerin de koruyucu azizi olarak kabul edilmiştir. Nicholaos bir müddet sonra Patara'nın komşu kenti Myra'ya göç eder. Myra Başpiskoposu ölmüş yerine geçecek kişi üzerinde anlaşma sağlanamamıştır. Bunun üzerine sabah kiliseye ilk gelen kişinin başpiskopos olması kararlaştırılır. Aziz Nicholaos kiliseye ilk gelen kişi olarak başpiskopos seçilir. 




NİCE MUTLU YILLARA... BU YIL SİZLERE TÜM ARZULARINIZI YERİNE GETİRME FIRSATLARINI VERSİN... 



18 Aralık 2012 Salı

2012 Senaryosu : Galaktik Dizilim

21 Aralık yaklaşıyor... Mayalara göre sözde yaşadığımız çağ sona ermek üzere... Daha doğrusu böyle rivayet ediliyor. Bu, çok köklü bir değişim olacak ve daha önce yaşadığımız hiçbir şeye benzemeyecek. Peki Maya halkı neden tarihlerinin sonu olarak 2012 yılını seçmişti? Bu tarihin bir önemi olmalı.

 

Mayalar tarihin neresinde durduklarını anlamak için Uzun Sayım’a bakıyorlarmış. Bu uzun dönem takviminin 13 Baktunluk devrelerinden her birinin bitimi, dünya için radikal değişimler ve büyük yenilikler içerirmiş onlara göre. İçinde bulunduğumuz devre, Mayalara göre hem beşinci, hem de son devre... Ve 13.0.0.0.0 tarihinde son bulacak. Bizim takvimimize göre sözü edilen bu tarih, 21 Aralık 2012’ye denk geliyor. 


















Mayaların çok iyi bir astronom ve matematikçi olduklarını sonuç olarak hepimiz az çok biliyoruz. Bizim henüz yeni anladığımız konularda bile çok gelişmişti bu kavim... Bana kalırsa Maya hesaplamaları önemli bir dizilime işaret ediyor. Onlara göre Güneş ve Galaktik Merkezin 2012 yılının kış gün dönümünde aynı hizaya geleceği düşünülmekteydi. Üstelik bu durum, yalnızca 26.000 yılda bir yaşanabilecekti. Bu şartlarda Mayalar kesinlikle ve gerçekten de bu astronomik hizalanmayı işaret ediyorlardı. Çok ender gerçekleşen bir hizalanma...!
21 Aralık 2012’de gerçekleşeceği söylenen Galaktik Dizilim (Dünya, Güneş ve Galaktik Merkez’in yeryüzünden bakıldığında bir dizilim oluşturması) aslında Mayalardan gelen mitolojik astronominin şablonu... 
Astronomi uzmanı olarak tanımlanan Mayalar Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter gezegenlerini, Güneş ve Ay’ın hareketlerini izlemişler, günümüze kadarki tutulmaları doğru şekilde tahmin etmişlerdi. Günümüzde matematik kullanılsa da bunlar için; Mayalar böyle yapmamış, gelecek hakkında çıkarımlar yapmak için gözlemsel astronomi tabloları kullanmışlardı. Mayalar takvimlerini geleceğe yönelik öngörülerde bulunmak için kaydediyorlardı.
Marduk olarak adlandırılan gezegenin 2012 yılında dünyaya yakın geçiş yapacağı öne sürülüyor... Dünyadan 4 kat daha büyük olduğu ve güneş çevresindeki turunun 3600 yıllık periyoda sahip olduğu bu gezegen, Maya literatürüne göre içinde bulunduğumuz çağın, yani Beşinci Güneş'in bitiş tarihi olan 2012 yılının başkahramanı olan gök cismidir. Hititler ve Asurlar bile Marduk'u kil tabletlere resmetmişler; öyle ki bu tabletler şu anda İstanbul'daki müzelerde sergileniyor.


Yani işin kısası bu kadar okudunuz; şunu soracaksınız sanırım: Marduk geliyor mu, son günlerimizi sevdiklerimizin yanında, onlara sarılarak mı geçirelim?
Yanıt: Hayır, ben bilim adamı değilim, o kadar da bilgi birikimim yok ama kısa araştırmamdan böyle bir sona yaklaşmadığımızı çıkarabilecek kadar da aklım yerinde… Bu sadece kainatta gerçekleşmesi öngörülen gezegen dizilimi gibi görünüyor. Haa, belki gezegenlerin dizilimleri bazı doğa olaylarını tetikleyebilir; onu bilemiyorum elbette (yerçekimi ve benzeri durumlardan kaynaklı gelgitler gibi...) Dolayısıyla siz yine sevdiklerinize sarılın ama "dünyanın sonu geliyor" diye de olmadık işlere girmeyin J


> ŞİRİNCE PROGRAMI

> 10.00 Kahvaltı 
> 12.00 Orman yürüyüşü 
> 14.00 Piknik alanında öğlen yemeği
> 17.00 Şarapla günbatımı
> 18.00 Son akşam yemeği
> 19.00 Tom Cruise ve Bilumum Ünlülerle Toplu Hatıra Fotoğrafı Çekimi
> 20.00 Düşen göktaşları izlencesi
> 21.30 İsrafil'den "sur" dinletisi
> 23.00 "Keşke herkes burada olsaydı" kapanış konuşmaları
> 00.00 Kıyamet ve Kapanış
> 00.01 Mahşerde buluşma
> 00.02 "Ulan hani Şirince'ye bir şey olmayacaktı" tartışması
> 00.03 Sözlü için kısa bir hazırlanma
> 04.00 Sözlülerin bitimi
> 05.00 Sırat Köprüsü Turu
> 06.00 Cennet ve Cehennem için dağılış...





(Allah Günahlarımızı Affeylesin)










6 Aralık 2012 Perşembe

İlginç ki Ne İlginç (!!)

Bildiğimiz bilmediğimiz, bilip de yanlış bildiğimiz ilginç gerçeklerde 2.perdeyi açıyorum; bu bölümde şunlara göz atacağız :


İskoçya'da yaşayan bir ailenin kapısını çalıp tuvaletlerini kullanmak istemeniz halinde sizi içeri almaları o ülkede yasal bir zorunluluk... :)


Las Vegas'ta kumarhanelerin hiçbirinde saat bulunmuyor; buna şahsen kendim de şahit oldum. Halihazırda klima bile yok; havalandırmalarda herkes uyanık ve dinç kalsın diye (kısacası kumar oynansın diye yani) oksijen takviyesi yapılıyor.


Sabahları ilk uyandığımızda boyumuz, gün içinde olduğundan 1 cm daha uzunmuş...


Dünyada ortalama olarak 9 milyon insan sizinle bizimle aynı doğumgününü paylaşıyor.


Sağlıklı, yetişkin bir insanın yapılan araştırmalar sonucu günde 23.000 kez nefes alıp verdiği tespit edilmiştir.


Gelinler neden duvak takarlar? Bayan arkadaşlarıma hemen açıklayayım : Mutluluğunuzu kıskanan kötü ruhlardan gizlenmek amacıyla tülden duvak takmaktaymışsınız... :)


Hapşırığını bastırmaya çalışan bir çok arkadaşımı uyarmışlığım vardır, nedeni şu : Hapşırığınızı tutma esnasında kritik damarlarınızın zarar görme ihtimalinin bulunması ve ölüm riskini %1oo'e yaklaştırmasıdır.


Kollarımızı iki yana açtığımızda oluşan mesafe, boyumuzun uzunluğuna eşittir.


Bir dilim ekmekte 1,5 km koşacak kadar enerji vardır; hatta daha da fazlası...


1980'de Amerika'nın Detroit kentinde Saddam Hüseyin'e törenle şehrin altın anahtarı teslim edilmişti.



Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek

  Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak Victoria, Seyşeller, 20 ...